Konya'da pazarcı babasının yanında çalışırken güreşe başlayan ve ilk defa Avrupa şampiyonu olarak altın madalya kazanan Osman Yıldırım, spora başlama öyküsünü anlattı.
 
Yıldırım ailesinin 3. çocuğu olarak dünyaya gelen 21 yaşındaki milli güreşçi Osman, 8-14 yaşlarında hem okula gitti hem de boş vakitlerinde pazarcı olan babasının yanında çalıştı.
 
Babasının güreşi sevmesi ve kendisinin de bu spora yatkınlığı olması nedeniyle 2008 yılında güreşe yönelen Osman, güreş antrenörlerinden Halil Karaçor ile tanıştı. Gün geçtikçe güreşte adından daha sık söz ettiren ve turnuvalarda gösterdiği performansla milli takım hocalarının dikkatini çeken Osman, kısa sürede ay-yıldızlı formayı da giymeyi başardı.
 
Daha önce dünya ikinciliği ile dünya ve Avrupa üçüncülüğü bulunan, son olarak da bu yıl Macaristan'ın Szombathely kentinde düzenlenen 23 Yaş Altı Avrupa Güreş Şampiyonası'nda erkekler grekoromen stil 130 kiloda Avrupa şampiyonu olan Osman, uluslararası turnuvada ilk defa kazandığı altın madalya kazandı.
 
"BU BAŞARIDA BABAM VE ANNEMİN EMEĞİ BÜYÜK"
 
Milli güreşçi Osman Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, güreş sporuna başlama hikayesinin küçük yaşlara dayandığını söyledi.
 
Pazar esnafı ile görüşerek onları yendiğini ve zamanla bu sporu sevdiğini aktaran Osman, şöyle konuştu:
 
"Küçük yaşlarda pazar esnafı ile güreşiyor ve onları yeniyordum. O yıllarda babam bendeki ışığı gördü ve güreşe yönlendirdi. Zamanla da bu sporu çok sevdim. Azimle, hırsla çalışarak pazarcılıktan Avrupa şampiyonluğuna kadar yükseldim. Bu başarıda şüphesiz babam ve annemin emeği büyük. Normalde okul olmadığı zaman babamın yanına gidiyordum. Ancak zamanla güreşi o kadar sevdim ki; pazarda çalışmamak için artık hep antrenman olmasını istiyordum. Sağ olsun Halil Karaçor hocam beni hiç bırakmadı. Buralara gelmemde emeği çok büyük. Ona çok teşekkür ediyorum. Daha sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi ASKİ Spor Kulübüne transfer oldum. Oradaki hocalarımla beraber yeteneğimi de geliştirdim."
 
Osman, 2017 yılına çok iyi başladığını, katıldığı birçok turnuvada altın madalya kazandığını belirtti.
 
23 Yaş Altı Avrupa Güreş Şampiyonası başlamadan önce de turnuvanın kendi adına iyi geçeceğine inandığını kaydeden Osman, şöyle devam etti:
 
"Geçen yıl bu şampiyonada ilk turda elendiğim Rus rakibim yine ilk turda karşıma çıktı. Maça çok iyi hazırlandık ve onu rahat yenmeyi başardım. Sırasıyla Norveçli ve Alman rakibimi de yendim. Daha sonra finalde Litvanyalı Mantas Knystautas ile eşleştim. Knystautas beni 2014 Dünya Şampiyonası finalinde yenmişti. Benim için rövanş olacaktı. Maçtan bir gün önce çok iyi dinlendik ve hocamla beraber çok iyi analiz yaptık. Çalışmalarımız sonucu onu da rahat bir şekilde yendim ve Avrupa şampiyonu oldum. Daha önce dünya ve Avrupa şampiyonalarında üçüncülüğüm vardı. Üçüncü olduktan sonra hep rakibimizin milli marşı çalarken, boynumuzu eğip dinliyorduk. Üçüncülük artık benim için sıradanlaşmıştı. Litvanyalı rakibimi yendiğimde artık Avrupa şampiyonu olmuştum. Saniyeler bitti ve 'sonunda oldu' diye bağırdım. Çünkü şampiyon olmayı çok istiyordum. Artık zirvede ben olacaktım ve herkes İstiklal Marşı'nı dinleyecekti. Bunun için çok mutluydum."
 
"ZİRVEDE KALMAK, ORAYA ÇIKMAKTAN DAHA ZOR"
 
Osman Yıldırım, Macaristan'dan gelir gelmez antrenmanlara başladığını, kasım ayında Polonya'da düzenlenecek 23 Yaş Altı Dünya Şampiyonası'na katılacağını ifade etti.
 
Zirvede kalmanın, oraya çıkmaktan daha zor olduğuna dikkati çeken milli güreşçi, "Kendimi düşürmeden aynı şekilde devam edip, dünya şampiyonasında altın madalyayı kazanmak istiyorum. İnşallah İstiklal Marşı'nı yeniden okuturum. Önümde Rıza Kayaalp gibi çok başarılı bir sporcu var. Hedefim Rıza Kayaalp'i yenmek. Başarılı güreşçileri geçmek için sürekli çalışmam gerekiyor. Bunun farkındayım." değerlendirmesini yaptı.
 
"EŞİMLE SARILDIK, AĞLADIK"
 
Osman'ın babası Kenan Yıldırım da çocuğunun uyumlu, arkadaşları tarafından sevilen biri olduğunu söyledi.
 
Yıldırım, oğlunun yaklaşık 5 yıl yanında çalıştığını ve yeteneğini görerek, onu güreşe yönlendirdiğini vurguladı.
 
Oğlunun şampiyonadaki maçını internetten izlediğini anlatan baba Yıldırım, şunları kaydetti:
 
"İnternetin zayıflığından dolayı yayın ara ara kesiliyordu. Bir süre sonra arkadaşlarım aradı. 'Oğlun şampiyon oldu' dedi. Yarışırken, şampiyon olacağını hissetmiştim. Annesi de 'Osman'ım şampiyon olacak' diyordu. Daha önce 'Osman'ım şampiyon olacak, ben de İstiklal Marşı okunurken ağlayacağım' demiştim. Öyle de oldu. Oğlum, İstiklal Marşı'nı okurken eşimle beraber sarılıp ağladık. Gerçekten çok gurur verici bir şey. Allah herkese bu duyduğu tattırsın. İnşallah Osman, bundan sonra da çok çalışmaya devam eder. Şımarmazsa başarılı olmaya devam edecek. Ben onu yetiştirdim, memlekete hediye ettim. İnşallah memlekete hayırlı biri olmaya devam eder."
 
"BİR GÜN RIZA KAYAALP'İ GEÇECEK"
 
Osman'ın ilk antrenörü Halil Karaçor ise milli sporcunun küçük yaşlarda yanında çalışmaya başladığına değinerek, "Biz de bilgi ve birikimimizi Osman'a aktardık. Osman, çalışmayla neler olabileceğini herkese gösterdi. İnşallah Polonya'da düzenlenecek şampiyonada da altın madalyayı alacaktır. Osman, Rıza Kayaalp'i örnek alıyor. Bir gün onu geçecek ve bayrağı devralacak." ifadelerini kullandı.
Kaynak:AA