Efsane başkanlarının isminin verildiği sezonda düşme hattında yer alan Gençlerbirliği'nde kısa bir süre önce yönetim kurulunda yaşanan deprem bu sefer Divan Kurulu'nu salladı. Daha önce Ankara ekibinin yönetiminde asbaşkan, genel sekreter, sayman ve basın sözcülüğü görevlerinde bulunan Arda Çakmak, Sinan Gürsoy, Hıfzı Kuruşa ve Hakan Kaynar, kulübün "içten içe çürütülmesine şahit olmak" istemediklerini belirterek şok bir şekilde istifa etmişlerdi.

Şimdi de 7 Şok İstifa !

Bugün Süper Lig'in köklü  kulübünün Divan Üyeleri'nden 7 isim istifa ettiğini açıkladı. Gençlerbirliği Divan Kurulu Üyelerinden Turgay Demirer, Ozan Güler, Nevzat Akçaoğlu, M.Akşit Özkural, Necdet Özkazancı, Tanıl Bora ve Doğan Akpınar bu akşam yapılan görüşmede istifa dilekçelerini kurul başkanı Hasan Şengel'e verdiler.

Bu dilekçede "Divan Kurulu'nda yer almak Gençlerbirliği'ne gönül veren herkes için bir gurur kaynağıdır" diyen 7 isim, yönetim kurulu ve başkan Murat Cavcav'ı, tüzük hükümleri gereği Divan Kurulu'nu bilgilendirmemek, doğal üyesi sayıldığı halde toplantılara katılmamakla eleştirdi.

İstifa eden yöneticilerin açıklamaları şu şekilde:

"Onursal başkanımız İlhan Cavcav'ın kaybından sonra, çetin geçeceği belli olan geçiş dönemini kazasız atlatmak için, bütün Gençlerbirliklilerin katkısına, tam anlamıyla ortak akla ihtiyacımız olacaktı. Bugün kulübümüzün, her zamankinden fazla istişareye, ortak akla, yapıcı tartışmaya ihtiyaç duyduğu bir dönemde olduğunu düşünüyoruz. Sadece camiada değil, futbol kamuoyunda da şaşkınlıkla karşılanan ani teknik direktör değişiklikleri; başarısız bulunarak görevine son verilmesinden iki ay sonra tekrar geri getirilen teknik direktörün sürekli agresif bir dille yaptığı açıklamalarla Gençlerbirliği imajına zarar vermesi, bütün Gençlerbirlikliler için izaha muhtaç olan rahatsızlık verici gelişmelerdir. Oysa, tam bu gibi konularda istişari katkısı olması gereken Divan Kurulu, bu görevi yapmamakta, dahası, görülen o ki, kendisinden böyle bir görev, böyle bir katkı beklenmemektedir.

Son olarak, yıllardır bulunduğu her ortamda kulübümüzün gönüllü temsilcisi gibi çaba harcadığını yakından bildiğimiz kulüp üyemiz Mehmet Soylu'nun, yanında çocuğuyla beraber, Antalya deplasmanı dönüşü teknik direktör ve bir futbolcumuz tarafından uğradığı tacize dair vahim iddialar, bunun karşısında kulüp yönetimince benimsenen geçiştirici tutum, Gençlerbirliği'nin değerleriyle ilgili gözlemlediğimiz duyarsızlığı bir defa daha teyit etmiştir."