Kasımpaşa’nın yeni sezon hazırlıkları kapsamında Avusturya’nın Salzburg şehrinde kamp yaptığı otelde açıklamalarda bulunan Markus Neumayr, İngiliz ekibine transfer oluş sürecini ve kariyerinde bugünlere gelişini anlattı.

Eintracht Frankfurt altyapısında oynarken Alman Milli Takımı’nın 16 ve 17 yaş kategorilerinde forma giydiğini belirten Neumayr, “O günlerde Manchester United gözlemcileri de beni izliyordu. 16 yaşımda Barcelona, Chelsea ve Arsenal gibi dev takımlardan teklifler aldım. O zaman Manchester United, Beckham, Ryan Giggs, Van Nistelrooy ve Scholes’un oynadığı takımdı. Gerçekten rüya gibiydi ve ben de o rüyanın bir parçası olmak istedim. 16 yaşımda Manchester United ile 3 yıllık sözleşmeye imza attım. Bu bir rüyanın gerçeği dönüşmesiydi.” ifadelerini kullandı.

Alman futbolcu, Manchester United’a transfer oluş sürecinde İngiliz ekibinin o dönemde teknik direktörü olan Alex Ferguson ile yaşadığı anıyı şöyle anlattı: “Alex Ferguson ile en başından beri oldukça iyi bir ilişkimiz oldu. Eğlenceli bir hikayemiz de var. Almanya’da okula giderken İngiltere’den bir numaradan arandım ama telefona bakmadım. Arayan Alex Fergunson’muş. Alex Ferguson aradı ve ben cevap vermedim, hala inanamıyorum. Ferguson, daha sonra telefonuma sesli mesaj bıraktı, ilk dinlediğimde onun Alex Ferguson olduğuna inanamadım. Bütün arkadaşlarıma mesajı 100 kez dinlettim. Ben kaç kez dinlediğimi ise hatırlamıyorum.”

Alex Ferguson’u dünyanın gelmiş geçmiş en iyi teknik adamlarından biri olarak değerlendiren Neumayr, “Alex Ferguson çok coşkulu ve enerjik bir adam. İnsanlarla nasıl iletişim kurulacağını çok iyi biliyor. Onunla çalışmak benim için çok önemliydi. United’da onun boşluğunu doldurmak çok zor, hala o boşluğu doldurmaya çalışıyorlar. Mourinho ile eski durumlarına gelmeye yaklaştılar. Ferguson’la Manchester United dünyanın en iyi takımıydı. Umarım eski günlerine dönerler.” şeklinde konuştu.

“SCHOLES İLE AYNI TAKIMDA OLMAK BÜYÜK ŞANSTI”
Manchester United’da en iyi arkadaşının, altyapıda aynı odayı paylaştığı Gerard Pique olduğunu aktaran Alman futbolcu, kendisini en çok etkileyen ismin ise Paul Scholes olduğunu dile getirdi. Neumayr, Scholes’u olağanüstü bir oyuncu olarak tanımlayarak, şu sözleri kullandı: “Bana saha içinde güçlü özelliklerimi sahaya nasıl yansıtabileceğimi ve oyunu nasıl daha iyi hale getirebileceğimi öğretmeye çalıştı. ‘Orta saha oyuncusu olarak yapmanız gereken doğru zamanda doğru kararları almanızdır’ derdi.

Scholes, futbol tarihinde en iyi orta saha oyuncularından biriydi. Onu izlemek ve onunla aynı takımda olabilmek çok büyük bir şanstı. Scholes’un üzerimde büyük etkisi vardı. Etrafındaki oyuncuları da değiştiren bir isimdi. Manchester United hala onun yokluğunu hissediyor.” Alman futbolcu, Manchester United yerine Barcelona ya da Chelsea’yi seçmediği için pişman olmadığını ve yaptığı kariyerden mutlu olduğunu ifade etti.

“KASIMPAŞA’YA KATKI SAĞLAMAK İSTİYORUM”
Neumayr, Kasımpaşa’dan geçtiğimiz mayıs ayında teklif aldığını ve kulübün kendisini gerçekten istediğine inandıktan sonra teklifi kabul ettiğini açıkladı.
Her ekibin başarı için takım ruhuna sahip olması gerektiğini vurgulayan 31 yaşındaki futbolcu, “Yeteneklerimi ortaya koyarak Kasımpaşa’nın daha iyi bir takım olmasına ve birlikte forma giydiğim oyuncuların daha iyi hale gelmesine katkı sağlamak istiyorum. İyi yeteneklere sahip olmak size bazı maçları kazandırabilir ama şampiyonlukları kazandırmaz. Bunun için çok iyi bir takım ruhuna sahip olmanız gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.
Neumayr, kendisini Alman Milli Takımı’nın alt yaş kategorilerine kazandıran ismin bir dönem Türkiye’de de teknik direktörlük yapan Michael Skibbe olduğunu da sözlerine ekledi.