Ahmet Nur Çebi'nin açıklamalarından satır başları; 

"Bu kampanyanın bir süresi yok ancak benim şahsi tahminim, beklentilerimize 10-15 gün içinde ulaşacağımızdır. Uzun bir süreç ve herkes olaya vakıf olacak ve imkanı olanlar yardım olacaklardır. Ben maddi katılımı kenara koyuyorum, benim için katılım sayısı daha önemli. Ben bu kampanya sayesinde sadece maddi deil, manevi olarak da Beşiktaş'ın yükseleceğini düşünüyorum. Çünkü ben umutluyum. 8 saat olmadı, 80 bin kişiye ulaşmışız." 

"Çok ilginç şeyler de oluyor, Galatasaraylılar, Fenerbahçeliler de destek veriyor. Bu ayrıca Türk spor kamuoyu açısından çok önemli."

"Henüz ekstra bir sponsorluk görüşmemiz olmadı. Önce tabandan başlamak istedim. Aslında bu yolu hepsiyle beraber yürüdük. İş adamlarının desteğine de ihtiyacımız var ancak manevi katılım da çok önemli. Ayrıca kimsenin de kendini zora sokacak şekilde yardım yapmasını istemiyorum. Evde yemek yokken Beşiktaş için mesaj atmalarını istemiyorum."

"Enkaz edebiyatı yapmak değil, geçmişte yapılanları unutturmamak için konuşuyorum. Yanlış yönetildiği zaman kulübün nasıl yerlere geleceğini unutturmak istemiyorum. Artık ben gelecek yönetimlerin, geçmiş yönetimleri incelemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu kulüpler hataları kaldıracak durumda değiller. Sadece Talisca'yı getirip, şampiyon olalım gibi görmeyelim. Bu kulüpleri geleceğe aktarmalıyız. Harcamaların titiz yapılacağı bir dönem başlattık."

"1 hafta-10 gün boyunca televizyonlarda program yapacağız ve kampanyamızı anlatacağız. Bizim için 1 kuruş da, 1000 kuruş da çok önemli. Ancak şunu söylemek isterim ki, tişörtlerimiz hakkında çok fazla soru geliyor. Bir satış yapmak kaydıyla, bu kampanyayı yapmıyoruz. Tamamen gönül işi dedik. Bu kampanyayı benden taraftar istedi, camia 'yap' dedi."

"Artık popülist politikalarla, 'onu getireceğiz', 'bunu getireceğiz' dönemi bitti. Öze dönmeliyiz. Kampanya ile birlikte öze dönüş de başlamış oldu. Ben Sergen hocayı da şans olarak görüyorum. Anlaştığımızda, 'altyapıya da önem veriyoruz' demesi beni mutlu etmişti."

"Gelecek yardımlar direkt kulüp kasasına gidecek. Beşiktaş'ı uçuracağız."

"UEFA'nın benim bildiğin kadarıyla tek baktığı şey para. UEFA şu an futbolcu sendikası gibi. Kulüpler yoksa futbolcular da olmaz. Kulüplerin korunması gerekiyor. Mutlaka herkes fedekarlık yapacak, mühim olan tatminkar olması."

"Beşiktaş'ın bu kampanyada bağımsızlığını kazanma gibi bir derdi var. Herkesle sözleşme yapıyoruz, UEFA'ya gidiyoruz, başka bir şey, bankaya gidiyoruz, başka bir şey, bağımlılık çok önemli bir sorun. Bağımsızlığımızı kazanmamız gerekiyor, bu bir davadır. Ben bu davaların takipçisi olacağım. Ben de spnuna kadar gideceğim. Görev sonumun sonuna kadar burada olacağım. Beni sadece genel kurul gönderir."

"Biz virüs sürecinde çok şey yaptık. Kontratları düzelttik, birçok iş yaptık."

"Gelen paralar borca gitmiyor, direkt borcun faizine gidiyor. Yakın zamanda yaratılacak kaynaklarla biraz daha rahatlayacağız. 900 milyon lira gideriniz varsa, 600 milyon liraya düşürebilirseniz, yavaş yvaş düşürebilirseniz, geleceğe daha da umutla bakabileceğiz. Bağış kampanyası, bizim gideceğimiz günlere kadar aşımız, ekmeğimiz olacak." 

"Bu bir küçülme değil. En büyük giderlerimiz futbolcularımıza. Bize göre uçuk ücretler alıyorlar. Beşiktaş şu an bunların zararını görüyor. Ayağınızı yorganınıza göre uzatmalısınız. Futbolcular profesyonel ve para ödenmedikten sonra hiçbir şey olmaz. Dengeyi kurmalıyız."

"Biz 8 hafta için çok iddialıyız. Biz 8 maçı da kazanacağız. Biz çıkıp oynayacağız, kazanacağız tüm maçları. Bizim hedefimiz şampiyon olmak, ikinci olmak."

"Virüsün yarattığı darbeyi kimse görmemezlikten gelmesin. Bu süreç herkesin sorunu, 'beni ilgilendirmez' demek diye bir şey olamaz. Futbolcuların yapacağı jestleri bekliyorum. Talepleri biz ilettik. 8 hafta bitene kadar bu konuları konuşmama kararı aldık. Kimsenin cevap vermesini istemedim. Polemik konusu olabilirdi, takım içindeki ahengin bozulmasını istemedim. Tabii gidenler olacak. Sözleşmeleri bitenler var. Uzatmak isteyeceklerimiz olacak."

"Karius'un gidişi hiç doğru olmadı. Yakışmadı. Gidecekler de olacaktır ancak Karius gibi bir süreci kimseyle yaşamadık."

"Atiba'nın kalmasını istiyoruz. Hoca da kalmasını istiyor. Kendi de kalmak istiyor. Anlaşmak çok daha kolay olacaktır."

"Bana Atiba her sene devam edecekmiş gibi geliyor."

"Caner ve Gökhanla da devam etmek istediğimizi söyledik, ama cevap beklemedik. Cevabı Temmuz ayında, lig bitince almak istiyoruz."

"Maaş indirimlerini futbolcularımıza bıraktım. Onlardan bana cevap gelecek ve onlar bana indirim oranlarını belirtecekler."

"Hemen hemen her bölge için scout ekibinin çalışmaları var. Birileri gider, kalmak isteyebilir düşüncesiyle hareket ediyorlar. Ama tek bir şart var; o da bonservisi olmayacak. Biz bonservis bedeliyle transfer yapmak istemiyoruz."

"3 milyon euro, 5 milyon euro, 6 milyon euro dönemi bitti artık. Yaş skalamız da olacak. Gençlere yöneleceğiz."

"Rıdvan'ın, Erdoğan'ın oynayacağını düşünüyorum. Fatih Aksoy geri dönecek. İki tane genç kalecimiz var. Ersin var, Utku var. Biz herkese şans vereceğiz."

"Hukuksal anlamda bir problemimiz yok. Burak ile iligli de bir sıkıntımız yok. Şu an Abdullah Avcı'ya maaş ödüyor. Öyle bir sözleşme yapılmış. Hoca 'bir şey talep etmiyorum' dedi, 'Sözleşme neyse o' dedi. Yeni bir takımla anlaşana kadar maaşını ödüyoruz. Bir takımla anlaşınca ortaya çıkacak eksi tutarı da ödeyeceğiz." 

"Sergen hoca bir sportif direktör istiyorsa alırız, istemiyorsa zaten yapacak bir şey yok. Demiyorsa zorla güzellik olmaz. Sorumluluk onda."

"Virüs süresinde pozitif çıkınca şok olduk ancak biz belirti yaşamamıştık. Hiç belirti yaşamadım. Başım ağrıyordu ancak belli bir boğaz ağrısı, nefes daralması olmamıştı."

"İlk birkaç gün, "futbol bu kadar mı önemli?" diye sordum. Ancak sonra geçti. Hatta Nihat Özdemirle de konuşmuştum."

"Ben ligden düşme olsun istemedim. Şampiyon olmak ayrı bir şey, ligden düşmek çok ayrı bir şey. Acaba "çok mu haksızlık olur?" diye düşündüm. O sırada şampiyonluk açısından rekabet açısından fikirler oldu, sonra baktım onlar da haklı. Devam ettik."

Kaynak: TRT SPOR