Beşiktaş Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz, Ersan Gülüm'ün transferi hakkında "Şenol hoca 5’e vermedi, 7’ye verdi." iddialarına cevap verdi ve "Şenol hocanın böyle düşüneceğini zannetmiyorum. Şampiyonluğa giden bir takımın hocası böyle ufak bir şeyin hesabını yapmaz. Yaparsa antrenörlüğünden şüphe ederim." dedi.

Siyah beyazlı kulüpte bugün gerçekleşen mazbata töreninin ardından Divan Başkanı Yalçın Karadeniz, basına açıklamalarda bulundu. Divan’da 2 bine yakın üye sayısına yaklaştıklarını ifade eden Karadeniz, "Divan Genel Kurulu’da 2 bin kişilik genel kurulu haline geliyor. Divan Kurulu üyeleri 25 senede oluştuğu için sayımız da yükseldi. Camia da ona göre güç kazanmış olacak. 2 bin kişi sayısını kaldıracak İstanbul’da yer az ama stadımız yapılırken yerimizin olacağını da belirtmişti Fikret Orman. İnşallah açılsın onu görelim. İnşallah o imkanı yakalarız. O zamanda güçlü bir divanla oraya gelmiş oluruz." açıklamasını yaptı.

"İLK DEVRE OYUN İTİBARİYLE BEŞİKTAŞ EN ÖNDEYDİ"

Bir basın mensubun 'Beşiktaş'ı genel performansını nasıl buluyorsunuz?' şeklindeki sorusuna Karadeniz, "1 maçta şampiyon oluruz, 1 maçta her şeyi kaybederiz. Böyle bir yapımız var. Sezon başında çok iyi bir maç oynayalım, 'Tamam, bu sene şampiyonuz' diye ilan ederiz, hemen o rehavetle çökeriz. Köprünün altından çok sular geçiyor ve her takım şampiyonluğa oynuyor. İlk devre oyun itibariyle Beşiktaş en öndeydi. Zevkli maçlar seyrettik ve o zevki tattırdılar bize. Bundan dolayı da bütün seyirciler, 'Şampiyon olduk' diyorlar, ben o havadan çok korkuyorum." diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hatırlayın; Avrupa kupasına giderken grup lideri olarak gittik peki, mağlup olduk elendik bir de üçüncü olduk. Bunlar var futbolun içerisinde. Tünelin ucunda bir ışık gördük ama daha çok çalışmalıyız. Bu seneki iyi futbol zevkini ne artırdı derseniz; bu seneki transfer politikasına bağlıyorum onu. Daha önce Beşiktaş’a gol atmış adamları, onu alalım, bunu alalım. Nokta değil, yeri değil ve faydası olmuyor. Bu sene herhalde teknik heyetin söylediklerini dinleyen yönetim nokta transferler yaptı. Eksik olan yerlere transfer yapıldı ve o zaman da bizim futbolcun güzelliği ortaya çıkmış oldu, temaşa zevki de artmış oldu."

Bir başka basın mensubunun 'Beşiktaş yönetiminin transfer ettiği oyuncuların ucuz maliyetlerle siyah beyazlı kulübe transfer olması ve Ersan, Demba Ba ve Atınç’ın bonservislerinden yaklaşık 25 milyon Euro gelir elde edilmesini nasıl buluyorsunuz?' sorusuna ise Başkan Karadeniz, "Tabii ki bunu inkar etmek doğru değil ama böyle bir işletmenin başında olanlar için, 'çok başarılılar' demenin de bir anlamı yok. Bunu öyle pofpoflamaya gerek yok. Normal ticari ilişkidir, satılması gereken yerde satılmıştır ve iyi noktada satılmıştır. İlla burada başarı çıkararak kimse kendini yukarı çıkarma peşinde koşmasın. Bende onların başarısını inkar etmiş durumda olmayayım. Ben genel anlamda söylüyorum. Aldığınız değer eğer bir sene önce performansı iyi değil, geçen sene çok iyi performans gösteriyorsa, ‘Onu ucuz aldık, nasıl olsa satarım’ denemez. O günkü piyasası neyse odur. Bunu takip etmişlerdir, güzel bir olaydır." diye cevap verdi.

"ŞAMPİYONLUĞA GİDEN BİR TAKIMIN HOCASI BÖYLE UFAK BİR ŞEYİN HESABINI YAPMAZ"

Ersan’ın Çin’e transfer olmasıyla alakalı da konuşan Yalçın Karadeniz, "Şimdi Ersan’ın satılmasının ardından bana diyorlar ki; 'Olur mu işte, libero yok zaten neden satıldı' böyle bir şey olamaz. Büyük futbol takımlarından bir kişinin gelmesiyle bir şey olmaz, gitmesiyle de bir şey olmaz. Satılması gerekiyordu ve satıldı. 6 sezon Ersan bizde top oynadı. Gitmek de istedi ve teknik heyet de ona yol verdiğine göre gitti. Fiyat da iyi alındı." diyerek, şunları söyledi:

"Şimdi birileri buradan bir şey çıkarmaya çalışıyor. 'Yok ben beklettim yükselttim, yok ben indirdim’ böyle şeyler söz konusu olamaz. Mesela geçen gün birisi dedi ki; 'Şenol Güneş 5 milyon Dolar verdiklerinde müsaade etmedi, 7 milyon verilince müsaade etti buna ne diyorsunuz?' Ben buna inanmıyorum dedim. Neden; Şenol gibi akıllı bir hoca şampiyonluğa giderken lazım olduğu bir yerde 2 milyon Dolar için o futbolcuyu gönderiyorsa ben onun antrenörlüğünden şüphe ederim. Böyle bir şey olabilir mi? Zannetmiyorum ki böyle bir şey olsun.

Şimdi sakatlıklar da oldu ama ne yapalım kavun değil ki. 10 tane transferde yaparsınız, hepsi de sakatlanır. Dolayısıyla böyle düşünmemek lazım. ‘Şenol hoca 5’e vermedi, 7’ye verdi.’ Böyle düşüneceğini zannetmiyorum. Şampiyonluğa giden bir takımın hocası böyle ufak bir şeyin hesabını yapmaz. Ersan gitmesi gerekiyordu, gitti. Allah selamet versin. Gitmek isteyen bir adamı neden tutacaksınız? Ayrıca sezon başında da uzun süreli sakatlıklar geçirdi. Biz o olmadan da oynadık. Çok sakatlanan bir arkadaştı. O olmadan da biz iyi toplar oynadık. Dolayısıyla bu transferleri iyi görüyorum, normal görüyorum. Yapılması gerekeni de ‘çok iyi yaptınız’ diye abartmaya gerek yok. Tebrik ederiz."

"ONLARIN OLDUĞU YERDE ŞAMPİYON OLMAK ÇOK DAHA ÖNEMLİ"

Fenerbahçe ve Galatasaray arasında yaşanan şike söz düellosu hakkında da konuşan Yalçın Karadeniz, "3 büyükler arasındaki rekabet, sadece saha içerisinde olan bir rekabet değildir. Onlar ezeli rakibimiz ebedi dostumuzdur aynı zamanda." diyerek sözlerini şöyle tamamladı:

"Yöneticiler konuşurken, konuşmalarına dikkat etmeleri gerekiyor. Yöneticiler birbirlerini kışkırtırsa, seyirciler de ona göre tepki veriyor. Bana göre Türk futbolu varsa, 3 büyükler sayesinde vardır. Düşünün ki; Galatasaray ve Fenerbahçe’nin olmadığını şampiyonluk yarışında Beşiktaş şampiyon olsa; tabii ki şampiyonluk çok önemli ama onların olduğu yerde şampiyon olmak çok daha önemli. Bu kışkırtıcı ve küçültücü ifadelerle konuşmak Türk futbolunu bir yere getirmez. Herkes konuşmalarına dikkat etsin, camiaları üzecek konuşmalar yapılmasın."