Beşiktaş'ın yıldızı Mario Gomez, basın toplantısında şunları söyledi:

"Eskişehirspor maçının son bölümünde şanslıydık. Hasar almadan 3 puanı kazandık.

Floransa’da zor bir iki sene geçirdim. Şimdi doğru yoldayım. Daha sonra milli takıma da gitmek istiyorum. Şenol Güneş hocamız bana fizik olarak hazır olduğumda daha iyi olacağımı söylemişti. Onu dinledim ve her şey şu an çok iyi. Burada çok mutluyum.

Euro 2016’da Almanya forması giyer miyim, bilmiyorum. Ben kendimi mutlu ve huzurlu hissediyorum. Gelecek üzerine pek düşünmüyorum.

Fiziksel olarak seviyem yükseldikçe gollerin geleceğini biliyoruz. Geçen seneden yaptığım antrenmanlardan daha iyisini burada yaptım. İtalya’da bu seviyeyi yakalamamıştım. En büyük fark da burada oluşuyor. Fiziksel olarak iyi çalışıyoruz.

Ben, 3-4 yaşımdan beri gol atmanın hayalini kuruyorum. Ben artık 30 yaşındayım ve takımın başarısı en önemlisi. Beşiktaş uzun zamandır şampiyonluk hasreti çekiyor. Takım bunu başaracak seviyede. Gol kralı olup ikinci olmaktansa şampiyon olup gol kralı olmamayı tercih ederim.

Şimdiye kadar 7 maç oynadık ve yolun başındayız. Arkamızda Fenerbahçe ve Galatasaray gibi takımlar var. Mesela Galatasaray çok iyi başlangıç yapmadı ve sadece 2 puan arkamızdalar. Türkiye gibi liglerde ‘küçük’ takımlara karşı oynadığınız maçları kazanmanız gerekiyor. Onları kazanmadan şampiyon olamazsınız. Eskişehir ve Gençlerbirliği maçları gösterdi ki, konstrasyonu yüksek tutarsak bir numara oluruz.

Şu an sadece Beşiktaş’a odaklanmış durumdayım. Burada oynamaktan mutluyum ve burada da kalmak isterim. Sezon sonunda bir daha görüşüldüğünde bir sorun olacağını düşünmüyorum. Şu an transfer düşünmüyorum.

Oyuncular olarak camianın beklentilerinin farkındayız. Öncelikli hedefimiz de ligi birinci bitirmek. Avrupa Ligi’ni ben de kazanmak isterim. Biz Bayern ile Devler Ligi’ni kazandığımızda en iyi oyuncular bizde değildi ama en iyi takım bizdik. Önemli olan bir arada olmak, takım olmaktır.

Beşiktaş’ta şu an mutsuz bir günüm oldu. Şenol Güneş doğrudan benimle iletişim kurup bana duyduğu güveni anlattı. Bana, “Senin neler yapabileceğini biliyorum ama fiziksel olarak üst düzey seviyede olursan bunları yaparsın” demişti. Jupp Heynckes de aynı şeyleri bana söylemişti. Şenol Güneş’in bana duyduğu güvenle beraber elimden gelen gayreti gösterdim.

Takım arkadaşlarımız gol bölgesinde birbirine pas veriyorsa kötü bir durum değildir. Büyük takımlar 10 pozisyona giriyorsa, küçük takımlar 2-3 tane girer. Ve doğal olarak daha çok gol kaçırıyoruz. Ama kaçan pozisyonları konuşuyoruz. Oyun 2-0 ise ve pozisyonlar buluyorsanız 3-0, 4-0 yapmalısınız. Eskişehirspor maçında tehlikeli bir durum olabilirdi ama bunun üzerine sürekli çalışıyoruz.

Cenk çok iyi bir insan ve golcü. Almanca diyalog kuruyoruz. Sezon içinde birlikte oynamamız gereken maçlar da olacak. Birbirimize yardımcı olacağız. Çok iyi bir karakter kendisi.

Buraya gelmeden herkes taraftarımızın özel olduğunu anlatmışlardı. Çok fazla gürültü çıkartıyorlar. 80 bin kişilik stada 40 bin kişi geldiğinde bile çok fazla ses çıkıyor. Fenerbahçe maçı 2-2 devam ederken çok büyük destek verdiler ve onlarla beraber sonuca gittik. Takımda herkes

Beşiktaş için oynuyor. Beni besleyen iyi oyuncuların olması çok önemli. Bana çok iyi final pasları veriyorlar. Bunu herkese yapıyorlar... Çok daha iyisini yapabiliriz. O kapasiteye sahibiz. Şu ana kadar iyi bir iş çıkarttığımızı düşünüyorum. İyi bir grup haline geldik. Oyuncular değişti ve iyi oyun devam etti."