DHA'ya konuşan Galatasaray Kulübü başkan adayı Burak Elmas'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;

"Bu tür büyük sorunları ancak uzun zaman hazırlanarak çözebilirsiniz. Bunun bilinci içerisindeyiz ve çözüm üretmeyi planlıyoruz. Galatasaray, özellikle genel kurul iradesi dışında imzalanmış olan Bankalar Birliği sözleşmesiyle zor şartlara mecbur bırakılmıştır. Biz bunları da biliyoruz. Tabii ki kolay bir dönem olmayacak ama biz bunları çözecek ve ilave kaynakları üretecek çalışmalarımızı bitirdik" ifadelerini kullandı.

"Fakat bunları koltuk vadiyle değil, Galatasaray markasını doğru yönetecek, bugüne kadar ulaşamadığı çözüm ve sorunlara ulaşarak yapacağız. Galatasaray'ın koltukları satılık değildir. Galatasaray iyi yönetilmelidir. Galatasaray koltukları kişilerin cebinden verdiği parayla satılamaz.''

"Geçtiğimiz 3 sene sermaye artışları, oyuncu satışları, Şampiyonlar Ligi gelirleri, ilave 120 milyon Euro kaynağı doğru kullanılamamış bir şekilde teslim alacak başkan olan kişi. İşin enteresan tarafı da yönetimdeki bazı arkadaşlarımızın, borçların yönetilebilir olduğunu divan kurulumuzdaki beyan etmiş bazı arkadaşlarımızın, Galatasaray adaylarını ve bu göreve talip olacakları mali açıdan külfetlerle korkutmaya çalışmasıdır. Galatasaray'da zaten böyle bir dönemde aday olmak Galatasaray'ı çok sevmeyi ve büyük bir cesaret gerektirir. Galatasaray'ı çok seviyoruz ve yapılması gerekenleri yapmak için geliyoruz. Yapmamız gerekenlerin farkındayız. Galatasaray'ı böyle zor bir dönemde yalnız bırakacak halimiz yoktu"

"Galatasaray'da değerli insanlar göreve gelmesin, aynı kişiler devam etsin diye algı yapılması alışkanlık haline geldi. Ben yola çıkarken böyle bir şeyin içinde asla yer alamayacağımızı, Galatasaray değerleri çerçevesinde yola çıktığımızı ve kimseye bunu yapmayacağımızı baştan belirterek yola çıktım. Bu süreçte Galatasaray'ı anlamamış, tanımayan, bu tür yalan yanlış camiamızı kandırmak üzere üyelerimizin aklıyla alay edercesine birçok yalan servis edildi. Bu süreçte benle ilgili de çok yalan söylendi. Benim Galatasaray'dan bir şey talep etmem söz konusu bile olamaz. Ben o dönemde geçmiş alacaklarımı bağışladım. Ceza yedim, onu da kendim ödedim. Yalan belli de yalanı söyleyen ortada yok. Ben Sayın Mustafa Cengiz'le yola çıktığım zaman, ben kendisine 4 tane prensip söyledim. Birincisi değerlere sahip çıkmak, ikincisi futbol takımını korumak, üçüncüsü mayısta seçim yapmak, dördüncüsü ise aday olacak kişilere gerekli belgeleri sağlamak, doğru bilgileri bilecek aday olması için anlaştık. Kısa dönem için girmiştim o kritik dönemde. Benim arzu ettiğim konularla Sayın Mustafa Cengiz ve ekibinin görüşlerinin çok farklı olduğu ortaya çıktı. Ben doğru bildiğimden ödün vermediğim için orada da ödün vermedim, birtakım konularda çok ciddi fikir ayrılıklarımız oldu. Ben ilk gün Sayın Mustafa Cengiz'in görevini kabul ettiğimde zaten boş istifa mektubu verdim. Anlaşmazlıklarımız da ortaya çıkınca bu mektubu devreye sokmasını istedim"

"Kurumsallaşma dahil her şeyin Galatasaray'ın geleceği için yapılacak. Bütün yaptıklarımızı şeffaf, hesap vererek çalışacağız. Burada Galatasaray'ın gerçeklerini saptırmadan, üyeleri kandırmadan, geçmişte yapılan hataları yapmadan devam edeceğiz. Kişilerin bir resim vermek için yaptığı transferler, sadece kendi dönemini düşünerek yaptığı hatalardan dolayı bu noktaya geldik. Biz tepki görmeye de razıyız. Bizim kişisel kaybımızdan daha önemlidir Galatasaray. Hatalarını bir kişiye bağlamak doğru değil, bunları tespit etmek ve düzeltmek önemli. Problemlere bakmak yerine kişilere konsantre oluyor herkes. Kişilerle uğraşmak problemleri çözmüyor, biz problemleri çözeceğiz"

"BELHANDA'NIN GÖNDERİLİŞ ZAMANININ ÇOK HATALI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"

"Önümüzdeki 2 sene Galatasaray bütçesini küçültme zorunluğu getiriyor. Bundan sonra çok ciddi planlanmış, doğru yönetimle, çok hassas, mümkünse hiç hata yapılmazsa başarılı olunur. Bizim bu ekibi kurmamızın arkasında yatan prensip de budur. Belhanda'nın gönderiliş zamanının çok hatalı olduğunu düşünüyorum. Altyapı ve futbol şubesinde görev aldığım için futbolun dinamiklerini yaşayarak öğrenmiş, bu konuda başarıları tecrübe etmiş eski bir yöneticiyim. Burada çok daha düzgün, Galatasaray'a zarar vermeyecek şekilde, hatta Belhanda'nın da şampiyonluk yolunda katkısı alınabilecek şekilde yönetilebilirdi. Her zaman olduğu gibi kişisel egolar öne çıktı. Muslera durumu ise... Muslera çok değerli bir Galatasaraylı. Kaptanımız. Yeni bir sözleşme tabii ki doğru ancak bu sözleşme Bankalar Birliği anlaşmasının neresinde bulunuyor ona bakmam lazım. Muhakkak ki bunu göre imzalamışlardır. Muslera'yı tabi ki destekliyorum, imzalanmasını ancak takımda bir sürü oyuncu var sözleşmesi sona erecek. Şimdi siz bu kadar futbolcu varken birini seçip uzattığınızda takım içindeki huzura nasıl bir etkisi olacağını düşünmek lazım. Zamanlama, zamanlama, zamanlama..." 

"Ne Kemerburgaz'da ne de Ada'da başlamış herhangi bir proje yok şu an için. Bir tarlada resim çektirmek, daha sonuçlanmış bir davanın bir ayağının sonucu paylaşmak, projenin başladığı anlamı taşımaz. Biz bütün bu projeleri ciddiyetle çalışıyoruz. Biz kendimizi satmak için değil, Galatasaray'ın başarısı için çalışıyoruz. Kemerburgaz projesinde çok ciddi detaylı çalıştık. Voleybol, basketbol, futbol takımlarımızın ayrı ayrı idman yapabileceği yeterli alanlı bir tesis planladık. Tek tek oyuncuların kamp yapacağı odalardan antrenman tesislerine, fitness salonlarına kadar her detay paylaşıldı. Kulüp binamızı da Kemerburgaz'a taşıyacağız. Burada üyelerimiz için de sosyal tesis yapacağız. Burayı Galatasaray'ın evi haline getireceğiz. Biz Kemerburgaz'a bir ailenin evi olarak bakıyoruz. Galatasaray ruhunun, Florya ruhunun, Metin Oktay ruhunun devam edeceği bir tesis planlıyoruz. Bizim inşaat planlarımız 25 ay içerisinde burayı tamamen işleme sokmak üzere. Bütün finansal detaylar da hazır. Kulübe herhangi bir yük gelmeden bütün planlarımızı hazırladık. Gelir gelmez inşaatımıza hemen başlayacağız. Bu kadar uzun zaman bir şey duymadığımız projelerin seçime 1 ay kala lansa edilmesi biraz garip yani. Dönem içi yapmanız gerekenleri, dönem sonu yaparsanız bu çok samimi gözükmüyor."

"FATİH TERİM BİRÇOK KONUDA YALNIZ BIRAKILDI, MUTSUZ OLDUĞU AŞİKAR"

"İlk bu sözleşme lansa edildiği zaman kimse opsiyondan bahsetmedi. Fatih hoca söylediğinde öğrendik. Fatih hocamızı çok severim. Şu anda tabi etik gereği hocamızla görüşmemiz pek mümkün değil. Ben çok isterim devam etmesini. Kafasında neler var bilmiyoruz. Ben şuna inanıyorum; doğru bir yönetimle güzel bir şekilde gerekli ortam sağlanırsa, Fatih hoca çok büyük bir fark yaratır. Ona gerekli ortamı sağlamak ve yapması gerekenleri yapmasının sağlanması gerekir. Bu Fatih hocaya özel değil, her teknik direktör için geçerlidir."

"Hiçbir teknik direktör yalnız bırakılamaz. Fatih hoca genelde kafasındaki söyler. Ben vizyonumuzda bir ayrılık olacağına inanmıyorum. Hocayla devam etmek istiyoruz. Hocayla konuşmam şık olmaz. Hoca birçok konuda yalnız bırakıldı ve hocaya karşı samimi olunmadığını düşünüyorum. Her spor dalında başarı, teknik ekibiyle, futbolcusuyla, yöneticisiyle, taraftarıyla birlikte çalışarak elde edilir. Herkes ayrı çalışarak başarı gelmez. Hocanın zaten mutsuz olduğu aşikar. Bunu herkesin gördüğünü düşüyorum. Doğru bir ekiple çok kolay halledilebilecek sıkıntılar olduğuna inanıyorum" 

Kaynak: NTV Spor