Özbayraktar, hafta sonu yapılacak organizasyonla birlikte dünyanın en büyük Çocuk Maratonu'nu gerçekleştireceklerini ve bu etkinliğe 10 bin çocuğun katılacağını dile getirdi.
İsmail Özbayraktar’ın S Sport’ta yaptığı açıklamalar şu şekilde :
"Bir kültür oluşturmanın peşindeyiz"
Dünya bunu 30 yıldır yapıyor. Biz bunun bir kültür olarak algılanmasını istiyoruz. Şu anda California’da da yapılıyor. Bir yarı maratonumuz var. Tamamlayan bir şey olsun diye Çocuk Maratonu da buna eklendi. Major bir maraton olmak için altını mutlaka doldurmak lazım. Bununla alakalı neler yapabiliriz diye düşündük. Yaptığımız organizasyonlarda aslında bir koşu zinciri oluşturmaya çalışıyoruz.
"Her yaştan insan organizasyona katılabiliyor"
Çocuk Maratonu'nda 0-3 yaştan 14-15 yaşa kadar çocuklar yarışabiliyor. 16 yaşında olanlara zaten biz yarı maraton ve çeyrek maratonda koşma hakkı tanıyoruz. 18 yaşına geldiğinde de 42 km koşabilirler diyoruz. 91 yaşında biri var, o bile koşuyor. Bütün yaş gruplarının koşabileceği bir organizasyon. Çocukları kazanmak istiyoruz. Her gelenin bir şampiyon olduğunu anlatmak istiyoruz. Aldıkları madalyaları da annelerine hediye edecekler. Çok güzel görsellikler de oluşabiliyor. Bir spor kültürü verirken, anne ve babalara da bilgiler veriyoruz. Geçen seneden bir görüntü vardı. Bir baba çocuğunun kolundan çeke çeke öbürünü geçsin istiyor. Bizim, “Katılmak kazanmaktır” diye bir sloganımız var. Ayrıca her çocuğa madalya verilecek.
"Organizasyonların sayısını artırmak gerekiyor"
Bu işte birlik olmak gerekiyor. Tümdengelim yapıyoruz, tümevarım da olmalı. Organizasyonların sayısını artıracağız. 10 kilometre koşmak için "profesyonel olmak gerekiyor" diye bir algı var. Fakat, organizasyona katıldıklarında ise çok daha fazla koşabiliyorlar. Çipli koştuğunda zaten farklı olacak. Bunları anlatmak lazım. Katılımcı sayısının artması için de çalışmalar yapıyoruz. Dünyadaki bütün organizasyonları inceliyoruz. Bu anlamda çok iyi değiliz. İstanbul Maratonu’nu yukarıya doğru çıkardık, en iyi 10 maraton arasında soktuk. Yeni kriterler geliyor. Katılımcı ve seyirci sayısına da bakıyorlar.
"Geleceğimiz emin ellerde"
Katılım konusunda çocuklar bizden daha iyi. Organizasyona ilgi ve alakaları çok daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. 10 bin kotasını çok rahat dolduruyorlar. 7 bin kişinin katılacağı Maraton için ise bizler inanılmaz PR yapıyoruz. Çocukların hakkını bu anlamda yememek lazım. Çok fazla reklam yapmadan bile kotayı rahatlıkla doldurabiliyoruz. Geleceğimiz emin ellerde diyebiliriz.
"Gerçek maratoncular yetiştirmek istiyoruz"
Biz İBB’nin bir şirketiyiz. İlk kuruluşundan beri insanlara hizmet etmek için var olan bir kurumuz. 25 branşta hizmet veriyoruz. 40 tane tesisimiz var. İstanbul’da insanlara sabah sporları yaptırıyoruz. Noktaları biz belirliyoruz. Orada insanlar sabah sporu yapabiliyorlar. 70’ye yakın organizasyon yapıyoruz. Bütün federasyonlarla işbirliğimiz var. Organizasyonların sayısını artırmak lazım. Yarı maratonu altın kategoriye yükselttik. Almanya’ya yapılan organizasyon sayısından gerideyiz. Çip sistemimizi kendimiz satın aldık. 60’a yakın arkadaşımız eğitim aldı. Şu anda bizim eğitmen arkadaşlarımız ölçüm yapıyor. Gerçek maratoncular yetiştirmek istiyoruz. İstanbul’u koşuyorum adı altında 5-6 kilometrelik organizasyonlar yapıyoruz. Bunların hepsi yarı maraton ve maratona destek sağlıyor. Hepsi birbirini tamamlıyor. Büyük resme doğru yürüyoruz.
"Amaç yarışın bitirilmesi"
Bizim için çocuk ayrımı yok. Engelli kardeşlerimizi ayırmadık. Onlar da bütün çocuklarla birlikte yarışı tamamlayacak. Amaç yarışı bitirmesi. Birinci, ikinci yok. Yarışı tamamlayanlara da hediyeler veriyoruz. Down sendromlu çocukların durumu biraz farklı. Onlar da yarışacaklar. Hiç kimseyi ayırmıyoruz. İnşallah çok güzel bir organizasyon olacak. 10 bin çocuğun gelmesi 50-60 bin kişiyi ağırlamak demek. Güzel bir organizasyon olmasını diliyoruz. Anne ve babaların bizlerle bir iletişim kurması önemli. Toplu taşıma araçlarını kullanırlarsa daha iyi olur. Otopark problemi olmasın diye toplu taşıma araçlarını kullanmalarını tavsiye ediyoruz.
Ajansspor
