Ali Koç, Türk futbolunun geleceğinde maddi anlamda büyük bir sıkıntı  olduğunu aktararak, "Ben ve ekibim Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanlığı'na aday  olurken zaten bütün seçim süreci boyunca içinde olduğumuz mali sıkıntıları hep  gündeme getirdim. Bu mali sıkıntıları aşmak için kimsenin elinde sihirli değnek  olmadığını, bu sıkıntıların 1 gecede oluşmadığını ve 1 gecede çıkılamayacağını,  kısa, orta ve uzun vadede planlar gerektiğini ve Fenerbahçe özelinde bir  seferberlik ruhu içinde herkesin çorbada tuzu olacak şekilde bir anlayışla  çıkılabileceğini, büyük fedakarlıklar yapılmasını gerektiğini, elimizi taşın  altına koymamız gerektiğini ifade ettim." diye konuştu.

"FENER OL" kampanyasının orta vadeli hedefler açısından çok önemli  olduğunu dile getiren Koç, Finansal Fair Play (FFP) konusuyla ilgili Türk  takımlarının sıkıntısı olduğunu anlattı.

Koç, FFP'nin sadece Türkiye'ye değil, Avrupa'daki birçok ülkeye  uygulandığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun asıl amacı finansal sıkıntıda olan kulüpleri, finansal  yapılarını doğru istikamete çevirebilmek. Bununla beraber ikinci bir konu da var.  Çok zengin kulüpleri, çok büyük paralar ödeyerek haksız rekabet yapmamasını  sağlamak. Fenerbahçe Spor Kulübü, FFP konusuyla ilgili 3 yıllık bir anlaşma  yaptı. Yaptığı bu anlaşmaya göre, denk bütçe denen bir durum söz konusu... 3  senenin sonunda, bu 31 Mayıs itibarıyla olacak, Fenerbahçe Spor Kulübü'ne müsaade  edilen rakam eksi 30 milyon. Yani 3 senenin sonunda Fenerbahçe Spor Kulübü'nün  gelir-gider dengesine bakıldığında eksi 30 milyon veya altında kaldığı zaman bu  anlaşmaya uyulmuş olacak. Şu an eksi 95 milyon rakamındayız. Yani 31 Mayıs'a  kadar 60-65 milyon avro gelir yaratamadığımız takdirde FFP konusunda Avrupa'ya  gitme sıkıntısıyla karşı karşıyayız. Bu ne demek? Avrupa Kupası'na, Şampiyonlar  Ligi'ne katılamamak söz konusu. Dolayısıyla bizim hedeflediğimiz, başarı için  önemli bulduğumuz 4 ayaklı planın en önemli ayaklarından birinin etkileniyor  olması demek."

Bu nedenle kampanyanın büyük önem arz ettiğine dikkati çeken Koç, bu  kampanyanın gelir yazılabileceği konusunda UEFA'dan da olumlu cevap aldıklarını  söyledi.
Koç, kampanyada en önemli hedeflerinin 31 Mayıs'a kadar bu rakama  ulaşabilmek olduğunu ancak kampanyanın 31 Mayıs'ta bitmeyeceğini aktararak,  "FFP'nin 2 ayağı daha var. Biri; oyuncularınıza yani futbol organizasyonuna  ödediğiniz ücretlerin ya 85 milyon avroyu geçmeyecek ya da gelirinizin yüzde  60'ını geçmeyecek. Bu rakam geçen sene 92 milyon avro iken bu sene 79 milyon  avroya düştü. İşin o tarafını da tatmin ediyoruz. Sattığın kadar alabilirsin bu  süreçte. Yani oyuncu sattığın kadar oradan yarattığın gelir kadar oyuncu satın  alabiliyorsun. Bizim hem sezon başı hem de devre arası yaptığımız transferlerin  toplam maliyeti yaklaşık 24 milyon avroya geliyor ama yazın 25 milyon avroluk  transfer satışı gerçekleştirmiştik. Bu kritere uyduk." şeklinde konuştu.

Kampanya ile Fenerbahçe'nin bir ilk gerçekleştirmiş olacağını  vurgulayan Koç, kampanyaya 4 Nisan'da başlayacakları bilgisini verdi.

Koç, kimsenin telefonla aranmayacağı ve nakit para toplanmayacağı  noktasında dolandırıcılara karşı dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulundu.

"Bu kampanyaya UEFA da çok önem veriyor"

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fenerbahçe Kulübü Başkanı  Ali Koç, kampanyaya en küçük desteği verenlerin de en yüksek rakamla katkı  sunanların Fenerbahçe tarihinde yer alacağını söyledi.

Koç, "31 Mayıs'a kadar gelir gider dengesini eksi 30 milyon avroya  getiremezseniz B planı olarak gelir artırıcı başka projeleriniz veya  kampanyalarınız olacak mı? Eksi 30 milyon avroya getiremezseniz Avrupa'ya  gidemeyeceksiniz." sorusuna karşılık şu cevabı verdi:

"Orada şunu anlatmaya çalıştım; Gidip gitmemeye sen karar vermiyorsun,  sen şartlara uymak zorundasın, gidip gitmemene UEFA karar veriyor. Oradan çıkması  gereken olay ne? Biz böyle şeyle karşı kaşıya kalırsak o zaman biz de gözümüzü  karartırız, Türkiye liginde şampiyon olmak için o sınırları aşarız. UEFA  cezalandırmak için pozisyon almış bir kurum değil. İnanın bunu sadece Türkiye  için söylemiyorum; UEFA, kendisi benzer ilişkiler veya anlaşmalar içerisinde  bulunan tüm kulüplerin sıkıntıdan çıkması için yol gösteriyor. UEFA, bizim ne  devraldığımızı ve bununla beraber ne yaptığımızı gayet iyi biliyor."

Koç, UEFA'nın, bugüne kadar yaptıklarını, finansal durumdaki olumlu  gelişmeleri, kulüp ve taraftarlar arasındaki sevgiyi-saygıyı çok iyi takip  ettiğini kaydederek, "Onlar, Fenerbahçe'nin bu sene Türk futbolunda kendisini  pozisyonlama şeklinin, devraldığı duruma göre yaptıklarının gayet farkındalar. O  yüzden bu yönde bize olumlu bakıyorlar. Ama sonuçta UEFA'nın uyguladığı kurallar  var. O kuralları da kimse için özellikle esnetme gibi bir zorunluluğu yok. O  yüzden bu kampanyaya onlar da çok önem veriyorlar." diye konuştu.

Rekabetçi bir Türkiye'nin UEFA'nın da değerine değer katacağını dile  getiren Koç, Türkiye'de futbolu milyonların takip ettiğini, her kulübün 12-14  milyon sosyal medya takipçisinin bulunduğunu aktardı.

UEFA'nın Türk takımı cezalandırma isteğinde olmadığını ancak ortada  verilen sözlerin bulunduğunu bildiren Koç, UEFA'nın kurallarına uymanın öneminden  bahsetti.
Koç, "Ama niyetine de çok önem veriyor. Olumlu bir noktaya  gelebileceğimizi düşünüyorum. Ancak sizlerin de ifade ettiği gibi olmadığı  takdirde Fenerbahçe için çok ama çok büyük bir sıkıntı teşkil edeceğini de görmek  lazım. Onun için bizler devraldığımız tabloyu en iyi şekilde yapıp, konuları  aşabilmek için çok ama çok şeffaf davranıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Kampanya'da 100'e yakın gönüllü ve profesyonel çalışıyor"

Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Karaçam da yaklaşık  600 milyon avro gibi bir borç yükünün altına girdiklerini belirterek, yabancı  oyunculara yapılmış sözleşmeler nedeniyle de 100 milyon ilave bir yükümlülük  içine girdiklerini anlattı.

Bunların stok olarak devraldıkları yükümlülükler olduğunu belirten  Karaçam, 2018 yılında 1,5 milyar TL operasyonel gider, 800 milyon TL gelir elde  ettiklerini söyledi.
Bankalardan alınan kredilerin eski borçlara harcandığını aktaran  Karaçam, "Kampanya'da 100'e yakın gönüllü ve profesyonel çalışıyor." dedi.

Kampanyanın detaylarını anlatan Karaçam, "25 milyonluk taraftarımız  var. 16 milyon aktif taraftarımız var. 5 milyonun aktif olarak katılabileceğini  düşünüyorum. Bugüne kadar hiç denenmediği için kesin bir görüş söylemek mümkün  değil ama milyonların üzerine çıkacağına inanıyoruz." diye konuştu.

Karaçam, "Fenerbahçe.org" sitesinde belirtilecek yöntemlerle  ödemelerin alınacağını belirterek, en düşük 20 liralık ödeme alınmasını  planladıklarını ancak 1 liralık katılımın mümkün olmasını da düşündüklerini  anlattı.

"1 milyar TL ve 1 yıl süre için izin alındı"

Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Erol Bilecik ise kampanya  için 1 milyar TL ve 1 yıl süre için izin alındığını belirterek, "Her katılımcının  karşılığını bulabileceği bir anımız da olacak." bilgisini verdi.

Hem gerçek kişilerin hem de kurumların kampanyaya "bağış",  "sponsorluk" ve "reklam" şeklinde katılabileceğini aktaran Bilecik, kampanyayla  ilgili tüm detayların 4 Nisan'da açıklanacağını anlattı.

Fenerbahçe Spor Kulübü (FBSK) Kitlesel Kaynak Oluşturma Projesi

Verilen bilgiye göre, FBSK bir önceki dönemden 3 milyar TL’yi aşan bir  borç yükü devraldı. Bu borç yükünün büyük bölümünü finansal borçlar (bankalar ve  factoring şirketleri) oluşturuyor.

Bu finansal borçların yaklaşık yüzde 80’i yabancı para cinsinden  borçlar. Bu borçlar sonucu FBSK yaklaşık 300 milyon dolar civarında açık döviz  pozisyonu taşıyor. Bu açık pozisyon ile birlikte kur artışlarındaki 1 TL artışın  maliyeti mali tablolarımıza 300 milyon TL ilave yükümlülük olarak yansıyor.

2018 yazında yaşanan mali piyasalardaki çalkantılar sonucu, kur  artışları yüzde 35‘lere, TL faizler ise yüzde 20 seviyelerinden yüzde 35’lere  geldi. Her iki artışın (kur   faiz) mali durum üzerindeki etkileri son derece  olumsuz oldu.

Fenerbahçe’nin döviz cinsinden yabancı para borçları sadece  bankalardan almış olduğu döviz kredileri değil aynı zamanda futbol, basketbol,  voleybol ve diğer tüm branşlarda Fenerbahçe’yi temsil eden tüm yabancı sporculara  olan yükümlülükler için de geçerli. UEFA ile 2016’da yaptığı üç yıllık anlaşma  gereği Fenerbahçe Futbol AŞ'nin mayıs ayında üç yıllık gelir/gider tablosu en  fazla eksi 30 milyon avro vermek zorunda.

Stadyumun 10 yıllığına 90 milyon dolara satılan isim hakkı ilk  senesinden peşin olarak harcanmış. Yayın geliri, Passolig geliri gibi birçok  gelir kalemi temlik altına alındı. Önceki dönem ve yıllık giderlerin yanı sıra  100 milyon avro da uzun vadeli sporcu sözleşmeleri ile taahhüt edilmiş durumda.

Ali Koç yönetimi kulübe 140 milyon dolar yeni kaynak temin etti. Yeni  yönetim Futbol AŞ’deki sermaye artışına, FBSK Derneği’nin katkısı olarak 50  milyon dolar, borçların yeniden yapılandırılması için 50 milyon dolar, yeni  reklam ve sponsorluk anlaşmalarıyla 25 milyon dolar ve diğer faaliyetlerden de 15  milyon dolar olmak üzere toplam 140 milyon dolar yeni kaynak sağladı.

Fenerbahçe taraftarı 9 aylık süreçte 200 binin üzerinde forma satın  aldı. Fenerbahçe tarihinin bir sezonda en fazla forma satılan ikinci sezonu.  Fenerbahçe taraftarı ayrıca 2018-2019 sezonunda satın aldığı kombinelerle  nerdeyse stadın tamamını kapattı. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün hayata geçireceği  kitlesel kaynak oluşturma projesi dünyada da bir ilk olma özelliğini taşıyor.

Projenin amacı Fenerbahçe’nin geleceğini yeniden inşa etmek. Bu proje  mali açıdan bağımsız bir Fenerbahçe yaratmanın ilk adımı. İlk hedef, UEFA’nın  Finansal Fair Play kriterleri konusunda kulübe nefes aldırmak. Diğer adımlar ise  Şampiyonlar Ligi’nde mücadele etmek, Fenerbahçe’nin kendi öz kaynağından  yetiştireceği ve keşfedeceği oyuncuları parlatıp değer yaratarak Fenerbahçe’nin  geleceğini inşa etmek. Projede yer alan her taraftarın desteği aynı derecede  önemli, bir lira ya da bir milyon lira fark etmiyor. Önemli olan taraftarın aktif  katılımı ve katılımcı sayısının artması. Projenin başlamasıyla birlikte ilk  aşamada 37 ilde binlerce gönüllü sahada destek verecek.