Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Antalya'da yaptığı açıklamalarda şunları söyledi: Bir insanın içinde bulunduğu en tehlikeli durum, söylediği yalana kendisinin inanması ve yalanı alkışlandığında yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmesidir. Bila bedel üyelik dedi. Yazı ile sorduk. "Ben sadece dedikoduları dillendirdim. Başkan ve Yönetim asla hukuka ve tüzüğe aykırı iş yapmaz dedim" diye yazılı cevap verdi. 101 kişi savcılığa 3 Temmuz kumpasının planlayıcısı olarak şikayet etmiş, savcı seçim manüplasyonu demiş, kumpas mağduru olmuş. Ali Bey, avukatın 101 şikayetçinin kim olduğunu öğrenmiştir. Kamuoyuna açıkla 101 kişi kimmiş. Sana kumpas kuranlar kimmiş. Türkiye'de kurulan kumpasların en büyük mağdurlarından biri olarak sana söz veriyorum. Senin en büyük savunucun ben olacağım.

"SEN EDİLEN KÜFÜRÜ NASIL KARŞILARSIN"

Ali Bey, "Verilmesi mümkün üye bilgileri verilmedi, mağdurum" dedi ve sonra "Başkan ve Yönetim haklı yasal olarak verilmesi mümkün değil, ben de olsam veremem" dedi. Şimdi milletimizin göz bebeği bir ordu mensubu üzerinden muhaliflerin keyfi olarak disiplin cezası ile cezalandırıldığını söylüyorsun. Başkana, yöneticiye, kulüp üyesine küfür eden her kim olursa olsun disiplin kurulu gereğini yapar. Ben konuyu çok iyi biliyorum. İlgili kişi ile ilgili suç duyurusunda da bulunduk, idareye de bildirimde bulunduk. Benim bu tip konulara karşı duruşum belli. Sen sana edilen küfürü, hakareti nasıl karşılar ne yaparsın; o senin sorunun. Ben bu şekilde geniş bir insan değilim..

"PEKİ YA BAŞKAN OLAMAZSAN KOMBİNELER NE OLACAK"

Akademi kavramı Ali Beyin buluşu imiş, biz onun projesini çalmışız. Ali bey, 2012 den beri futbolun çok dışında kalmışsın. Hatta görev sürende öğrendiklerini bile unutmuşsun. Akademi kavramı UEFA'nın altyapı liglerine 2008'de verdiği isimdir. "Herşeyimiz doğal, organik" diyorsun. Sosyal medyada teşekkür ettiğin troller de mi doğal? Anamıza avradımıza her gün sayısız küfür eden troller? "Kombinelerin çıktığı hafta, sizlerden söz istiyorum, kombine kalmayacak" diyorsun. Peki ya başkan olamazsan? 2 yıldır yaptığınız gibi, maça gitmeyin telkinlerinde mi bulunacaksınız sosyal medyadaki trolleriniz aracılığıyla?.

"DELİKANLILIK YAPMAK KOLAY! SEN NEREDEYDİN"

Ağızlarda sakız olmuş başka bir iddia da "Tek vücut olmuş, tüm kesimlerle barışık bir Fenerbahçe" Fenerbahçe tarihini bilmeyenlerin cümlesi bu. 98'den öncesine bakın bir bakalım, kaç tane grup var, kongrelerde neler olmuş, Fenerbahçe kimlerin ellerinde? Bu kulüpte benim dönemimde hiç olmadığı kadar birlik olunmuştur. 3 Temmuz bunun tavan yaptığı noktadır. Her zaman muhalif sesler olacaktır, bu kulübün doğasında bunlar var. Yapıcı muhalefete her zaman varız. Ancak yalan söylemeyeceksiniz, iftira atıp kulübü karalamayacaksınız. "3 Temmuz'da kaçmadım" diyorsun. Sen Mayıs 2012'de bıraktığında ben tutukluydum. Tam dört ay sonra tahliye oldum. 2015'te yeniden yargılama oldu. Sen neredeydin? 2016 yılından beri kumpas davası sürüyor, bir gün geldin mi? 17/25 Aralık, 15 Temmuz sonrası ortaya çıkıp delikanlılık yapmak kolay, öncesinde sen neredeydin? "Dava arkadaşıyız diyorsun" Şekip Mosturoğlu'na söylediklerini unuttuk mu zannediyorsun?.

ZAMANLAMA YANLIŞ

Yıldırım, Ali Koç'un adaylığı ile ilgili olarak da şu eleştirileri yaptı:'' Fenerbahçe'ye başkan adayı olmanla ilgili bir problemimiz yok bizim Ali Bey. Problem, zamansız adaylığınla ilgili. 16 ay önceden aday olup, camia üzerinde baskı yaratıp, her ayağımız tökezlediğinde insanların konsantrasyonunu sahadan alıp saha dışına taşıdın. Benim senin isminle ne problemim olabilir, zaten ben seni, Yargıtay süreci sona erdiğinde başkan olarak görmek istediğimi ifade etmişim. Ancak sözünden dönen ben değil sensin Ali Bey. O dönemde "Süreç sonuna kadar başkan kalmalıdır, bu her türlü sportif başarıdan daha önemlidir" demiştin. 2015 yılı Mayıs ayı Genel Kurul'da aday olmadığını söylüyorsun. 2015 Eylül ayında Burhan Karaçam ile kulübü ziyaretini ya unuttun ya da unutmak işine geliyor.'' şeklinde konuştu.