Webo içini döktü...

Fenerbahçe Dergisi’nin Haziran 2015 sayısında yer alan Pierre Webo röportajının tam metni Fenerbahçe'nin resmi internet sitesinde de yer aldı.

İşte, o  çarpıcı  röportaj.

"Sezon boyunca takım olarak gerçekten de “canla başla” şampiyonluk mücadelesi verdiniz ancak olmadı… Hislerini öğrenmek isteriz.

Maalesef sezonu şampiyon tamamlayamadık. Bu şampiyonluğu takım halinde elde edemedik. Futbolda baş aktörler sahada olan futbolculardır. Bu takımı şampiyon yapması gerekenler bizlerdik ama maalesef olmadı. Küçük küçük hataların bir araya gelmesiyle, bazı anlarda yapmamız gereken şeyleri istesek de yapamamamız sonucunda, bu sezon şampiyon olamadık. Fenerbahçe’de kim oynarsa oynasın, kim hoca olursa olsun; Fenerbahçe şampiyon olmak zorundadır. Böyle bir takım şampiyonluğu hedefler. Bu sezon başaramadık. Önümüzdeki sezon “Nasıl daha iyi olabiliriz?” buna bakmamız gerekiyor.

“Canla başla” dedik çünkü yaşamınızın dahi tehdit altında olduğu günler yaşadınız. Yaşanılanların sezon gidişatına olan etkisi hakkında neler söylemek istersin?

Bizim için hiç kolay bir sezon olmadı. Gerçekten hem saha içinde hem saha dışında zorluklar yaşadığımız, yolumuza engellerin çıktığı bir sezonu geride bıraktık. Belki de en önemlisi otobüste yaşadığımız o saldırı gecesiydi. O gece tüm zorlukların tepe noktasını oluşturdu. Fazlasıyla korktuk. Bu kez şunu gördük: Fenerbahçe öyle bir güç ki; saha içerisinde alnımızın teriyle verdiğimiz mücadele yeterli gelmiyor, dışarıdan saldırıyorlar, üstelik canımıza kast ederek… Şunun iyice farkına vardık: Bizi saha içerisinde herkes yenmek istiyor, herkes Fenerbahçe’ye karşı başarılı olmak istiyor ama saha dışarısında da insanların kişisel olarak bu tarz yöntemlerle bizi mağlup etmeye ve yıldırmaya çalıştıklarını gördük. Bize kelimenin tam anlamıyla saldırıldı. Saha içi yetmedi; saha dışında da saldırıldı. Maalesef çok çok üzücüydü. Dünya’nın hiçbir yerinde böylesine saldırıya uğrayan, böylesine üzerine gidilen başka bir camia yok.

Sence futbol ülkemizde neden “sadece futbol” olmaktan çıkıyor?

Türkiye’deki 4. yılım ve belki de en çok anlamakta, uyum sağlamakta zorlandığım konu bu. Burada bazı anlar oluyor, futbolun futbol olmaktan çıktığını, futbol konuşurken futbol dışında her şeyi konuşmaya başladığımızı hissediyorum. Özellikle Fenerbahçe’deyken bunu fazlasıyla hissettim. Hangi stada gidersek gidelim sürekli olaylar oluyor. Sürekli saldırılar, futbol dışı olaylar oluyor maalesef. Bunun artık çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Herkesin futbolu bir nevi kendi menfaatleri için veya bağlı olduğu kurumların menfaatleri için kullanma çabası içerisinde olduklarını düşünüyorum. Bu, bir şekilde değişmeli. Futbol gerçekten çok güzel ve keyfini çıkarmanız gereken bir oyun. Bu tarz futbol dışı politik yönleri bir kenara bırakıp bizim sadece saha içine bakıp ondan keyif almaya çalışmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Futbol tutkusunun fazlasıyla üst düzeyde olmasına rağmen, böyle olaylar yaşanıyor. O nedenle hem hayatta, hem sosyal hayatta keyif almaya nasıl bakıyorsak, futboldan da bu şekilde keyif almaya çalışmamız gerektiğine inanıyorum. Türkiye’nin ilerleyen yıllarda bunu başarabileceğine olan inancım tam.

Bu sezon geneline baktığımızda; genelde maçlara yedek çıktığını ve 2. yarı oyuna dahil olup kritik goller bulduğunu söyleyebiliriz. Toplam 13 gole imza atmışsın. İsmail Hoca’nın seni böyle değerlendirmesi ve sezonun genelindeki şahsi performansınla ilgili görüşlerini alabilir miyiz?

Bu konuyla ilgili gerçek hissimi söylemek istiyorum: Bu sene daha fazla oynamak ve bu takıma daha fazla yardımcı olmak isterdim. Gerek antrenman yaparken, gerek saha içerisindeyken her zaman bu takıma yardımcı olabilecek oyunculardan biri olduğuma inanıyordum ama maalesef hocamızın kararı sezonun genelinde bu yönde olmadı. Tabii ki hocanın kararıdır, hocamız teknik ekiple beraber oturur, kararını verir ve ne yapıyorsa takımın iyiliği için yapar. Ben de saygı duyuyorum.

Kamerun, Uruguay ve İspanya’da oynamış tecrübeli bir futbolcu olarak, 4 senedir içinde yer aldığın Türk futbolunu olumlu - olumsuz yönleriyle değerlendirir misin?

Ben genellikle olumlu yanlara bakmayı seven, her gittiği yeri olumlu yanlarıyla hatırlamak isteyen biriyim. Böyle bir yapım var. Türk futbolunu ve Süper Lig’in en iyi takımında top koşturmayı gerçekten çok seviyorum. Futbola olan tutkusuyla bildiğimiz Türk seyircisi önünde oynamak da aslında bizler için çok keyif verici, tabii ki daha önce de sözünü ettiğimiz gibi tadı kaçırılmadığı sürece… Bunu eleştirmek amaçlı söylemiyorum; futbolun sadece saha içinde yaşanan ve her yerde yaşattığı keyfi hatırlatmak adına söylüyorum. Bunun dışında; futbolcu kalitesi, sahalar ve tesislerin durumu yıllar içinde büyük ivme kazandı. Gerek milli takım gerekse kulüpler düzeyinde Türkiye’nin hak ettiği düzeye çıkacağını düşünüyorum. Potansiyel oldukça fazla. Bunu iyi yönetmek gerekiyor. Federasyon bazında, altyapıların ve çocuk yaşta verilen eğitimlerin kalitesinin ve öneminin arttırılması gerektiğine inanıyorum. Bir plan ortaya koyulmalı ve 1-2 nesil o şekilde yetiştirilmeli. İleride ne yapacakları belli olmalı. Türk futbolu bu noktaları çözerse; Avrupa’da en iyi milli takımları arasında yerini alır diye düşünüyorum.

3 yıl aranın ardından Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi’nde boy gösterecek. Sen de bu kadroda olacak mısın? Sözleşmenle ilgili son durum nedir?

Sezon boyunca bu soru bana sorulduğunda; öncelikle işime konsantre olduğumu söyledim. Kendimle ilgili bir açıklama yapmanın ne yeri ne de zamanıydı. Şampiyon olamadığımız için yaşadığım üzüntü ise tarifsiz. Öte yandan, Fenerbahçe’deki misyonumun bittiğini düşünmüyorum. Fenerbahçe’de kalmayı çok istiyorum. Fenerbahçe’yi çok seviyorum ve 2,5 yıldır bu formayı üzerimde taşımaktan dolayı büyük mutluluk duyuyorum. Fenerbahçe’de hep elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım ama bildiğiniz gibi sözleşme iki taraflı bir konu. Sadece bende biten bir konu değil ama ben burada kalmayı fazlasıyla isterim. Bugün şu anda beni arasalar, bir teklif gelse, kabul ederim. Gelecek sezon Şampiyonlar Ligi’nde de Fenerbahçe’de forma giyebilmeyi gerçekten çok istiyorum. Bu forma için her zaman hazırım. Bakalım önümüzdeki günler bize neler gösterecek.

Kariyerinde bundan sonrası için planların nelerdir?

Aslında uzun vadeli bir planım yok. Yoğun ve hem fizyolojik hem de psikolojik olarak yorucu bir sezondu. Kendimi kafa olarak da yorgun hissediyorum. Şu anda dinlenmek, ailemle vakit geçirmek ve önümüzdeki sezona en iyi şekilde hazır olmak istiyorum.

PFDK’nın verdiği 4 maç ceza ile ilgili yorumun nedir?

Önümüze çıkarılan engellerden bir başkası. 4 maç cezamı daha fazla uzatmamak için bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.

Son olarak; taraftarımızın bu sezonki tribün desteğini nasıl buldun? Bundan sonrası için taraftarımıza neler söylemek istersin?

Taraftarımıza net bir şekilde ihtiyacımız var. Biz onları her zaman yanımızda görmek istiyoruz. Maalesef bu sezon yeni bilet sisteminden dolayı onları eskisi kadar stadımızda göremedik. Yine de olabildiğince tribünleri doldurdukları için onlara teşekkür ediyorum ve tüm camiamızdan şampiyon olamadığımız için özür diliyorum"