İşte Serkan Sarıyaprak'ın Fenerbahçe-Göztepe maçı değerlendirmesi;

FENERBAHÇE yönetimi göreve geldiğinde belki bu kadar ağır bir mali yükle karşılaşacağını bilmiyordu, üzerlerinde çok büyük bir yük var, bunun farkındayız. Finansal fair-play kuralları da belli bir sınır çiziyor. Ne kadar satış o kadar transfer, olay net.

Sayın Başkanın seçim sürecinde yaptığı tüm konuşmaları dikkatle dinledim ve bana göre en önemli söylemi şuydu: ”Hayal ettiğim bir FENERBAHÇE var.” Evet, bizim de hayal ettiğimiz bir FENERBAHÇE var, koşan, mücadele eden, ısıran, temel mantalitesi hücum olan, güzel futbol oynayan ve her zaman içeride dışarıda zirveye oynayan bir FENERBAHÇE.

Peki nasıl gerçekleşir bu? Şunu kabul edelim, iyi futbol, iyi futbolcularla oynanır, yetenekli futbolcularla ve tabi başlarında da iyi bir hocayla. Şimdi herkes şöyle bir düşünsün, FENERBAHÇE borç yükü içerisinde, hoca ve futbolcu konusunda tercihleriniz sınırlı, göreve geldiniz, hamleleriniz ne olur? Ben kendi adıma önce Sayın Başkan’ın yaptığı gibi hocayı belirlerdim. Çünkü takımın başına bir adam getireceğim ve o adam benim ona sunduğum bütçeyle benden kendi sistemine göre transfer isteyecek. Önümde hem zaman hem de bütçe olarak kısıtlı bir durum var.

Bu anlamda bence hoca konusunda, takımı ve Türkiye ligini tanıyan bir hoca ile anlaşılabilirdi. Lafı fazla evirmeden, çevirmeden söyleyim, benim ilk gideceğim adam Ersun Yanal olurdu. Al hocam takımın kasetleri bu, oyuncular bunlar, rakiplerimizin durumu da şöyle böyle diye bir zaman tanımama gerek olmayan bir hoca. İlk gün gelecek karşıma ve diyecek ki; Başkanım ben şu futbolcuları takımımda düşünmüyorum, bunları gönderelim. Bu oyunculardan gelecek para transfer bütçemizi belirleyecek, transfer yapmamız gereken mevkiler bunlar, ona göre kimi alacağımıza da şimdiden karar verelim.

Caner gittiğinden beri FENERBAHÇE’LİLER arasında bir anket yapıp; tek transfer yapma hakkınız var, tercihinizi hangi mevkiden yana kullanmak isterseniz diye sorsak bence sonuç %80-90’lara yakın sol bek olur. Bunun için futboldan çok iyi anlayan bir hoca olmaya da gerek yok. Hasan Ali Kaldırım, çok iyi niyetli, karakterli, çalışkan olabilir ama FENERBAHÇE takımının sol beki olabilecek kapasite ve yeteneğe sahip değil. Bir futbolcu ne kadar çalışırsa çalışsın, bazı şeyler yetenekle olur, çalışarak her şeyi yapamaz veya yaptıramazsınız.29 yaşından sonra bir adama orta açmayı çalıştırarak öğretemezsiniz mesela. Yani diyeceğim o ki; transferde öncelik sol bek olmalıydı. Tek transfer bile yapacak olsak sol bek almalıydık, henüz alamadık hatta buna yönelik bir girişimimiz olduğu dahi duyulmadı.

Gelen oyunculara biraz zaman vermek lazım ancak Ayew açısından pek ümitli değilim. Slimani, Reyes, Barış ve Frey’in ise doğru transferler olduğunu düşünüyorum.
Maç hakkında konuşulacak veya yazılacak çok fazla bir şey yok. Genel anlamıyla kötü oynuyoruz, en azından FENERBAHÇE gibi oynayamıyoruz. Slimani’yi kanattan ve göbekten beslemek için dikine oynayabilen bir orta sahaya ihtiyacımız var. İyi bir oyuncu almazsak giden Guiliano’yu ve Joseph’i bile ararız. Yalnız Eljif’e ayrı bir parantez açmak gerekiyor diye düşünüyorum. Sahada varını, yoğunu vermeye hazır olduğunu bir kez daha gösterdi. Hocanın neden Dirar’ı ilk 11’de tercih ettiğini ve değişiklik yapmakta neden bu kadar geç kaldığını da anlamakta güçlük çektim. Hoca, oyuna müdahale konusunda bu akşamın sınıfta kalan isimlerinden.

Sonuç olarak, sabır sezonu olacağını biliyorduk. Sabrediyoruz, sayın Ali Koç’a güveniyoruz, FENERBAHÇE bu karanlıktan çıkacaktır, enseyi karartmayalım. Umarım kısa zamanda toparlanırız...