Milyonların merakla beklediği derbide futbol adına adeta “Dağ fare doğurdu” deyimini kullansak hiç abartmış olmayız.

Fenerbahçeli ve Galatasaraylı taraftarların yaşadığı heyecanı bir kenara koyarsak, futbol için kötü bir geceydi.

Ama bu bir derbi teknik direktörlerin hem bugün için hem de yarınlar için strateji oyunlarıyla doluydu.

Sezon başı kanatları “Moses ve Rodrigues”e emanet etmeyi planlayan Yanal'ın elinde iki hücum kanatçısı da yoktu. Sol beki hazır değildi. Sağ beki ancak bir devre çıkarabildi. Kanatlarda mevkileri ön libero olan Tolga ve Ozan vardı. Buna karşın karşısında tek bir eksiği bulunmayan, maaş bütçesi olarak ligin en pahalı takımı vardı.

Ersun Yanal'ın Fenerbahçe'si kuşkusuz şu an ligin en iyi ve hazır takımı olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.

Evet futbol kötü ama 20-40. Dakikası hariç topa hükmeden, oyunu yönlendiren, rakibe korku veren deplasman takımı Fenerbahçe'ydi. Tek sıkıntı bu oyunun bir türlü net olarak sonuca yansıtılamaması.

İkinci yarı Isla'nın da sakatlanmasıyla oyuna Deniz girdi ama hücumu bitiricilik noktasında hareketlendirmesi beklenen milli futbolcu, tam tersi takımını yavaşlattı. Zaten hoca uzatmalarda risk almayıp oyuncusuna sadece 45 dakika dayanabildi. Deniz bir türlü takımın sistemine uyum sağlayamıyor. Zamana ihtiyacı olduğu kesin.

Gustavo, Fenerbahçe'nin neden transferin son gününe kadar peşinde koştuğunu tane tane anlattı derbide. Gustavo adete ben buradayım rahat olun güvenini net veriyor. Maç için de çaldığı toplar ikili mücadeleleri pas servisi mükemmel. Emre Belözoğlu içinse söylenecek çok bir şey yok. O sahanın kaptanı ve lideri. Yine takımın ataklarında başroldeydi. Tolga ve Kruse son vuruşları iyi yapsa sarı- lacivertliler 3 puanla dönecekti.

Stoperlere de bir başlık açmak lazım. Fenerbahçelilerin en korktuğu ikili Zanka-Jailson'du. Ama bu ikili 90 dakika tek bir hata yapmadı. Taraftarın artık onlara bakış açısı değişecek. Muhteşem bir maç çıkardılar. Kaleci Altay ise derbide edindiği tecrübeyle ve başarılı performansıyla müthiş bir güven kazandı. Derbinin en önemli kazancı Fenerbahçe adına kesinlikle bu 3lüydü.

Son olarak Ersun Yanal ve ekibi bu 6 haftalık periyodu bu kadar eksik ve sakatlığa rağmen harika bir yerde kapattı. Ligin ilk 6 haftasına bakıldığında en zor fikstür Fenerbahçe'deydi. Bu 6 haftada Alanya, Başakşehir ve Galatasaray deplasmanları ile Trabzonspor macı vardı. Şampiyonluk yolundaki diğer rakipler bu maçları ilk 6 haftada oynasa herhalde daha da büyük bir kaosa girerdi.

Fenerbahçe'nin artık önü düpdüz. Büyük hatalar olmazsa Fenerbahçe ilk yarının sonunda bu fikstür avantajıyla büyük bir puan farkıyla devreye girebilir.

Bu haftadan itibaren sakatlarında takıma döneceğini düşünürsek Yanal'ın elinin çok rahatlayacağı aşikar. Kısacası Tüm spor camiası şu fikre hakim oldu. “ Fenerbahçe şampiyonluğun en büyük favorisi.”