Yılmaz Vural konuyla ilgili şu sözleri söyledi ;

"Dünyanın en iyi antrenörü diye bir şey yok. Tecrübeniz varsa her takımı yönetebilirsiniz. Zamanlama açısından bakılınca keşke burada bir Türk hoca olsaydı.. Bu işin mantığını çözemiyorum.. Neden bu hoca? Advocaat başarılı bir teknik adam değil.. Fenerbahçe kulübü kolay bir takım değil. Bu takımın taraftarının da isteği var. Bunları testbit etmek gerekir. Bu işin sosyal boyutu da var. Bir kaç oyuncuyla görüştüm. Pereira'dan şikayetleri yoktu. Adamın derdi Fenerbahçe başarısı değildi, Ama duramadı, olmadı, başaramadı.."

"Fenerbahçe'nin özlediği takımı geri getirmek gerekir. Keşke bizlerden biri olsaydı. Biz de yıllardan beri bekliyoruz bu görevleri. Biz de kırılıyoruz, bizlere verilmeyen görevler için.. Yurt dışında önemli görevlere önce kendi vatandaşlarını getirirler daha sonra yabancılara bakılır. Bu takımda yerli teknik adamların 3'te 2'si başarılı oldu. Bu takım zaten ya 1. yada 2. oluyor. Yabancı hocanın kısa vadede getirilmesi, istediği kadar tecrübeli olsun isterse Mourinho gelsin. Her horoz kendi çöplüğünde öter.. Her horoz kendi çöplüğünde öter. Türkiye'ye gelen yabancı hocalar kötü değil ki. Bunlar bu işi bilmiyor değil. Gittiler dünya çapında başarılı oldular. Neticede Türkiye'de Türk insanı ile bizler türkçe bile anlaşamazken yabancı bir teknik direktörün anlaşmasını bekliyoruz. Eğer gerekli eğitimi, donanımı varsa bir yabancı hoca gibi Türk hocalar da başarılı olabilir."

"Neymiş Türk antrenör yıldız oyuncuları, Van Persie'yi, bilmem neyi idare edemiyormuş. Buradan yöneticilere başkanlara soruyorum. Siz İtalya'dan falan mı geldiniz. Hepinizin geldiği memleket belli. Hepimiz aynıyız. Her oyuncuyu idare etmek kolay. Futbol egolu insanların olduğu branş. Ego yönetimini iyi bileceksiniz. Önce insanı çözeceksiniz sonra taktik çözersiniz. Türkiye'de nasıl takım yönetileceğini bizden iyi bilen yok. Kolay değil 30 sene bir meslekte yukarıda kalmak. Bu bir çabadır, emektir. Türkiye'de büyük takım çalıştırmak, başarı ile doğru orantıda değil." diye ifade etti.