Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, Habertürk'e verdiği röportajında yeni projelerden bahsederken, Süper Lig için de ilginç bir öneri sundu. 

Mustafa Cengiz, Süper Lig'de yeni sezonun ismi için Can Bartu ve Lefter önerisinde bulundu.

İşte Mustafa Cengiz'in yaptığı açıklamalar;

- Süper Lig'in bu sezon ismi sizce ne olmalı?

Bu zamana kadar dört tane olmuş; Süleyman Seba, Hasan Doğan, Turgay Şeren ve İlhan Cavcav... Bir Galatasaray taraftarı olarak Metin Oktay veya Gündüz Kılıç'ı isterim. Ancak hakkaniyetli olmak gerekirse bir tane Fenerbahçeli ismin adı verilmemiş. Galatasaray Başkanı olarak ise ben isterim ki Lefter ya da Can Bartu olsun. Camialar adına adil olmak istiyorsanız doğru olan budur.

KARDEŞ KAVGASI İSTEMİYORUZ

- Fenerbahçe'de önemli bir gelişme oldu ve 20 senelik başkan değişti. Ali Koç'la birlikte Türk futbolunun gelişmesi için iki büyük kulüp arasında işbirliği yaşanır mı?

Olur tabii ki... Biz UEFA'da söylemlerimizi hep Türk futbolu üzerine yaptık. Bu takımların hepsi bizim takımlarımız. Türkiye binlerce yıldır bu topraklarda yaşayan insanların oluşturduğu bir Cumhuriyet. Bu Cumhuriyet'in içinde aynı aileden farklı renklere tutkun insanlar var. Dolayısıyla bunun bir kardeş kavgasına dönmesini biz istemiyoruz. Sadece Fenerbahçe özelinde değil, bütün rakiplerimiz için de bu geçerli... Burada da yöneticilerin çok dikkatli olması gerekir. Çünkü söylenilen sert bir söylem sokakta bir insanın diğerini bıçaklamasına kadar gidebilir.

BİR OCAĞIN SÖNMESİNİ ŞAMPİYONLUĞA TERCİH ETMEM

Bir insanın kanının akması, bir ocağın sönmesi bizim şampiyonluğumuzdan daha değersizdir. Ben bunu şampiyonluğa tercih etmem... Önce insan olmamız gerekir. Bu bağlamda sadece Fenerbahçe'yle değil, bütün kulüplerle samimi olmayı tercih ederim. Öyle içten pazarlıklı, benimle burada görüştükten sonra arkadan futbolcumu ayartacak veya benim teklif verdiğim futbolcuya gizli teklif verecek, böyle bir sahte dostluklardan yana değilim. Ben bunu asla yapmam, yapılan yerde de bulunmam. Sahte, suni, yapmacık dostluklardan yana değilim.

RİVA'DA KALAN GARANTİ PARA: 100 MİLYON TL

- Riva projesi nasıl ilerliyor, ne zaman kulübe ekstra kaynak gelir?

Riva'dan gelen para hemen gelmez... Orada villa sayısı arttı. 800'den 1200 villa sayılarına çıkardılar. Bu kadar villa yapılması kolay değil. Onlar da satışa başlandıktan sonra para olarak dönecek. Çünkü biz oradan 760 milyon TL gelecek olan paranın 508'ini kırdırdık. 10 milyon Euro'yu bir bankaya temlik ettirdik. 20 milyon Euro'ya da Özbek Turizm temlik koydu. Yani 150 milyon TL oradan var. 508 kırdırdın, 150 daha koyunca elde pek bir şey kalmıyor. Ancak tabii ki bunlar minimum rakamlar... Biz hem Riva'da hem de Florya'da elimizden gelen desteği müteahhit firmalara yapacağız ki gelirimiz artsın.

20 YÖNETİCİM KADIKÖY'DEYDİ

- Kulüpleri Birliği toplantılarına Aziz Yıldırım pek katılmıyordu. Artık daha güçlü bir Kulüpler Birliği görebilir miyiz?

Görmemiz de gerekiyor. Kulüpler Birliği ne kadar güçlü olursa, kulüpler de o kadar güçlü temsil edilir.

- Kadıköy'e bu sene de gidecek misiniz?

Tabii ki gideceğim. Benim 20 yöneticim oradaydı.

ÖZBEK İHTARNAME ÇEKERSE GÖRÜŞÜRÜZ!

- Dursun Özbek'in alacaklarına istinaden kulübe ihtarname çekebileceği sıkça dile getirilmeye başlandı...

Biz daha önce Dursun Bey'e iki defa ihtarname çektik. Hem temliklerin kaldırılması hem de uzlaşma için... Kendisi ihtarname çekerse, Sportif AŞ'de futbolcu alacakları olarak da (Özbek döneminde kesilen astronomik cezalar) ciddi bir borç var. Kendisi bize ihtarname çekerse o zaman görüşürüz ve gereğini yaparız.

TEKNOKENT'TEN 4 MİLYON DOLAR GELİR BEKLİYORUZ

- Projelerden konuşursak, salon ne durumda?

Salonla ilgili sponsor daha önce bulunmuş ama vazgeçilmiş. Galatasaray 15 bin kişilik bir salon yaptığında bunu bir sponsorla karşılamak zorunda... Ayrıca basketbolda Avrupa'da bile bütçe kısıtlamaları var. Euroleague istenilen seviyelere ulaşmadı. Şampiyon olan takımlar bile ciddi zarar ediyor. Salon için sponsor bakıyoruz. Ancak şu da var. Burası yapılınca 35 gün civarı doluyor. 330 gün salon boş kalacak. Bunu altındaki dükkanlarla da yapamazsınız çünkü burası Mecidiyeköy veya Nişantaşı gibi merkezi bir popülasyona sahip değil. Bu nedenle Teknokent projesini getirdik. İlgili bakanlıklar çok destek verdi. Artı otel olması için yapılan binaya da Teknokenti kaydırmayı planlıyoruz. Bu sayede yılda yaklaşık 4 milyon Dolar'lık gelir hedefliyoruz.

KEMERBURGAZ'DA KÖPEKLER GEZİYORDU, İÇERİ GİREMEDİK

- Florya ve Kemerburgaz projelerinde durum ne?

Florya ihalesinde beklentimizi bulamadık. Eski yönetim 200 milyon Dolar vaat ediyordu, ama 50 milyon Dolar seviyesinde kaldı. Karşılığında da Kemerburgaz arazisini alacaktık. Orası da maalesef beklentimizi karşılamadı. Maden ruhsatı verilmiş, duvarla çevrilmiş, içerde köpekler var. Üzerinde mandıra var. İçeri dahi giremiyoruz. Ancak geçen hafta girebildik. Sağolsun 1.Ordu izin verdi. Mimari etüt yapamıyorsunuz, köpekler kovalıyor. Adam içerde devlet arazisine ruhsatı almış, para bekliyor bizden. Böyle bir şey olur mu? Müteahhit, Florya'yı aldı. Kemerburgaz'a taşınmamız gerekir. Milli emlaktan araziyi aldık. 40 metre kot farkı var. Evimizi barkımızı sattık, kiralık yere çıktık, müthiş masraf çıkacak.

20 MİLYONLA ANCAK İSTİNAT DUVARI YAPILIR

Ben Emlak Konut'un burayı bize yapacağını sanıyordum. Öyle konuşuluyordu. Ancak bize Emlak Konut 20 milyon TL veriyor. Onunla ancak istinat duvarı yapabiliriz. Enerji bakanlığına gittik, bakanlık çözümlemek için çalışıyor. Niye o arsa seçilmiş, eski yönetimden 'tüm arazileri gezdik, en iyisi buydu' denmişti. Bize seçme hakkı verilmedi. Önceden buraya bakmak gerekirdi. Bunun masrafı öyle 20 milyon değil, 100 milyona mı çıkar bilemiyorum.

BUNLAR ÇOK ACI ŞEYLER

Florya'dan, evimden elde ettiğim geliri niye kiralık yere harcayayım ki. Mantıklı mı bu? Florya aktifim, öz varlığımdı, burası değil. Bunlar çok acı şeyler. Eski yönetimi eleştirmek için söylemiyorum, bu da beni rahatsız ediyor. Bize verilen algı ile realite çok farklı. Bu arazi için çok sıkı çalışıyoruz. Enerji Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Maliye Bakanlığı'yla, Orman Bakanlığı ve Milli Emlak'la görüştük. Birçok bürokratik işlemlerle uğraşıyoruz. Ama zaman alacak, yoğun bir süreç.

(Habertürk)