İşte Mustafa Cengiz'in açıklamalarından öne çıkanlar;

Benim de ileride katılma ihtimalim olan bir programda yorumcunun, yargıç gibi soru içinde hüküm içeren cümlelerini kınıyoruz.

(Fenerbahçe'nin şampiyonluk sayısı iddiası...)

Yayıncı kuruluştaki zat hem 29 şampiyonluğu söyledi sonra da inşallah olumlu değerlendirirsiniz dedi. Soru soruluktan çıktı, karar verdin. Ey yorumcu! Sen kimsin? Senin oradaki görevin soru sormak.

Amaç yine gündem değiştirmek! Yenilir yenilmez Fenerbahçe gündem değiştiriyor. Galatasaray'da bunlar yapılsa beni ipe çekerler, sokakta yürütmezler. Bizimkilerin gündemini hemen değiştiremezsiniz.

"FENERBAHÇE KIRILGAN CAMİA"

Fenerbahçe camiasına en ufak laf etmem ama camialarla, yönetimler farklıdır. Bir yönetimin yaptığı ağır hatayı ben camiaya yüklemem. 29 şampiyonlukla ilgili şu anda başvuru yapmaları bilinçli. Çünkü o kadar kırılgan bir camia ki, üflesen uçuyor.

Ben ömrümü ifade özgürlüğü uğrunda harcamış bir insanım. Her Galatasaraylı kendini başkanlıkta düşünür ama ben düşünmezdim. Kendimi Galatasaray başkanlığında buldum. Bundan büyük onur ve şeref olamaz.

Orada yorumcu denen zat hem bu 29 şampiyonluktan söz etti hem de Nihat Özdemir'e 'İnşallah bu haklı itirazı olumlu değerlendirirsiniz' dedi. Sen şimdi hem savcı hem yargıç hem bilirkişi oldun. Üstüne karar verdin hakim oldun.

Ey yorumcu sen kimsin? Senin işin orada soru sormak. Hüküm verip sayın TFF başkanını zor duruma düşürdü ama sayın TFF başkanı o zora düşmeyle öyle bir cümle kurdu ki bizi ürküttü.

Nihat Özdemir, 'Biz konuyu inceliyoruz, sonrasında da Tahkim Kurulu'na vereceğiz.' dedi. Biz irkildik.

Haklı ve doğru olan bir şeyi savunmak kadar zor bir şey yok. Sen haklısın, her şey meydanda. Daha önce tahkim ve TFF reddetmiş. TBMM'de de reddedilmiş.

Daha önce gelmiş ve reddedilmiş bir şey, çok kuvvetli karine ya da umulmayan bir delil olduğunda tekrar yargılanabilir. Öyle bir şey de yok. Devamlı bunu kaşıyorlar.

Şecaati arz ediyor, şecaat arz ederken sirkatini söylüyorlar. Ben onlara hırsızsınız demiyorum ama bir şeyi yanlış yapıyorlar.

Yarın bu gelişir, 1959'dan öncesi olabilir. Öncesinde Siyah Çoraplılar vardı, İngiliz kulüpleri vardı. Onlar da hak iddia edebilirler.

"TEK BİR MAKAMIN ÖNÜNDE CUMHURİYET YAZAR"

1-0 yendiğimiz maç, statlarına gittik. TFF, sayın vali, İçişleri Bakanı, savcımız, emniyet herkes var. Karşıda dev bir pankart; 'Fenerbahçe Cumhuriyeti' yazıyor.

Dünyada bir tek makamın önünde 'Cumhuriyet' sözcüğü vardır: 'Cumhuriyet Savcısı.' O kadar savcı var orada, bu nedir ya?

Diplomatik 'tanıma' sözcüğü, devletlere aittir. Bir deklarasyon yayınladılar. Orada 'Biz Beşiktaş'ın da 20 şampiyonluğunu tanıyoruz' dediler. Evet, tanımak devlete aittir.

"FENERBAHÇE CAMİASI SÖZLERİMİ AYIRSIN"

İşte burada Fenerbahçe Cumhuriyeti, Beşiktaş'ın şampiyonluğunu tanıdı. Sen kimsin? Bakın, Fenerbahçe camiası sözlerimi lütfen ayırsın. Ben yönetimin yazdığını söylüyorum.

Deklarasyon, o yönetimi bağlar. Bu ne cesaret? Bizim aldığımız eğitim böyle bir reddi gerektiriyor. Fenerbahçe'nin camiasında çok değerli hukukçular, devlet adamları var. Neden itiraz etmedi Beşiktaş?

İletişimimiz zayıf. Riva sözleşmesini yeniden yazdık. Florya'dan, Riva'dan çok büyük gelir ve hukuki bir durum elde ettik. Eski yönetime teşekkür ederim ama biz daha iyi duruma getirdik.

Yapılandırma yaptık. Abdurrahim Albayrak'la, 200'e yakın şahsi kefaletimiz var. Hanım dinliyorsa, şimdi öğrendi.

"BAŞARISIZLIĞI ÖRTMEK İÇİN..."

Kendi başarısızlıklarınızı örtmek için bir strateji çizersiniz. Az söyleyeyim, çok anlayın.

Cumhurbaşkanımızın bana en ufak telkini ya da yön göstermesi yoktur. Tam tersine, Galatasaray Spor Kulübü'ne iyilikleri vardır. Teşekkür etmek durumundayım.

TFF'de kişisel ya da özel bir baskı olmadı herhangi bir konuda. Asla olmadı. Oldu diyen onuru varsa çıksın söylesin.

"FENERBAHÇE NİYE DAHA ÖNCE BAŞVURMADI"

62 yıl, bir ömür. Peki niye Fenerbahçe bizden öndeyken başvurmamış? Himmet ve duayla onları geçtik... Öyle diyorlar, bu utanmazlığı da yapıyorlar. Biz de soruyoruz. Onlar varken, güçlüyken biz alamadık.

Fenerbahçe camiasına saygı duyarım ama eski başkanları bu konunun üstünde çok durmazdı çünkü tecrübeliydi. Çoluk çocuk değildi, bu işi bilen bir adamdı.

Onun adalet ve hukuk anlayışı farklıydı. Bu tip Bizansları sevmezdi.

Biz onların hiçbir şampiyonluğuna laf etmeyiz. Haksız da olsa tescil esastır deriz. Gerçi, şu yıl şampiyonu şu takımdır dedik bizim bayrağımızı yaktılar. Böyle acı deneyimlerimiz de var.

Yasa ve düzen koyucular aptal mı? Neden Milli Lig demiyor da Milli Küme diyor? Çünkü öyle olmadığını biliyorlar. Sanki bu işi bilmiyorsunuz, niye Milli Lig koymadınız diyorsunuz. Milli Lig ne zaman kondu? 1959.

Mesela Eskişehir, Bursa, Adana, Mersin, Diyarbakır bir futbol şehri. Neden onlar yok? 'Ben yaptım oldu' Olmaz, mantıklı değil. 63 sene sonra bunu isteme. Bunun ardında başka şeyler var. Kendi başarısızlığını örtmek için gündeme getiriyorsun derler.

Düzenlenen turnuvalar hep bölgesel. İzmir'den iki takım. Gerisi İstanbul ve Ankara. O günkü şartlar turnuva düzenlemeyi imkansız hale getirebilir ama bugün nasıl bunu esas alabilirsin?

HAKLI OLDUĞUMUZ YOLDAN DÖNMEYİZ

Tek kalsak da haklı olduğumuz yoldan dönmeyiz.

Eskiden Galatasaray, Ankara'ya otobüsle giderdi. Sonrasında bu uçak oldu. Ancak; son dönemde Akhisar'dan İstanbul'a yakın olmamasına rağmen otobüsle dönenler de oldu.

"EVİN GERÇEK EVLATLARI KAZANDI"

Dün akşam kim üzüldü? Ben çok mutlu oldum. Evin gerçek evlatları, mücadele ederek bir zamanlar 1-0 yenildiğimiz için mutlu olduğumuz Hollanda'yı paramparça etti.

Evin gerçek evlatları, mücadele ederek bir zamanlar 1-0 yenildiğimizde mutlu olduğumuz Hollanda'yı yendiler. Burak, Ozan Kabak gibi aslanlar var. İnşallah önlerine geleni devirirler.

- (fotomaç)