"Hem G.Saray'da Hem de F.Bahçe'de forma giydim. Ben G.Saray'a transfer olduğumda F.Bahçe'nin de bizim de üç yıldızımız vardı.
Hangimiz şampiyon olursak 4. yıldızı alacaktı. O da bize nasip oldu. Bu yüzden G.Saray'daki şampiyonluğum çok daha değerli.
 
 Beşiktaş'ta da oynayıp koleksiyonu tamamlamak isterdim. Çünkü Burak Ağabey ve Sergen Yalçın'dan sonra ben de oynamak isterdim.
Süper Lig'de çok enteresan sonuçlar oluyor. Baktığınızda G.Saray dış sahada istediği puanları alamadı. Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nden elendikten sonra kupa ve lige konsantre olacak.

 Bu yarışın G.Saray ve Beşiktaş'ın arasında geçeceğini düşünüyorum. Umarım G.Saray kazanır.

 Arda'nın Barça'dan sonra İngilitere'nin köklü kulüplerinde ya da İspanya veya İtalya'da devam etmesini isterdim. Avrupa'da kalmalıydı.

 Kariyerimde çalıştığım en kariyerli isim Zico'ydu. Hem kariyer anlamında hem başarı anlamında Zico ile çalışmak benim için çok ayrıcalıklıydı. Ondan çok şey öğrendim.

 Kötü antrenörle çalışmadım ama G.Saray döneminde Riekerink diyebilirim. Çünkü G.Saray'ın tarihine bahtığınızda almış olduğu başarılara baktığınızda Riekerink'in orada olması saçma bir şeydi.

 G.Saray'a asla kırgın değilim ama şahışlara kırgınlığım var. Sezon başı başladığında bazı arkadaşlarımıza 'kendinize kulüp bulun' demişler. Fakat bir şey gelmedi.
Sezon başında yurtdışı kampına gittim. Döndükten bir süre sonra G.Saray'ın altyapıdan çıkardığı Riekerink'in yardımcısı Orhan Atik beni aradı ve takımda olmayacağımı söyledi.
Şaşırdım. Transferin son gününde de sözleşmemi feshettiler. Kimseye saygısızlık yapmadım. Daha o formaya çok emek verecektim.
Açtığım davayı kazandım. Çünkü haksız fesih vardı. Ve bu dava G.Saray'a açtığım bir dava değildi. Şahıslara açtığım davaydı. Bizi çok küçük düşürdüler. Resmen G.Saray taraftarının önüne attılar.''