Arda Çakmak'ın yazılı açıklamasındaki ifadeleri şu şekilde;

"Vizyonları yetersiz insanlar bu kulübü kendi seviyelerine bir adım daha yaklaştırdı. Bu kulübü ve futbolu seven herkes İlhan Cavcav sezonunda Gençlerbirliği'nin oğlu Murat Cavcav başkanlığında küme düştüğünü unutmayacak. 29 yıldır Süper Lig'de mücadele eden bir kulübün İlhan Bey'in yokluğunda daha ilk sezon küme düşürülmesini dünyanın en normal olayı gibi göstermeye çalışan oğlu Murat Cavcav'ın bugün bir televizyon kanalına yaptığı açıklamaları hayretle dinledim.

Daha dün oynadığı rakibin ismini hatırlamıyor, daha devre arasında kimi transfer ettiğini, 9 yıl önce takımın nasıl ligde kaldığını bilmiyor. Yaptığı bu maddi yanlışları yaşadığı zor günlerin ağırlığına veriyorum. Ancak süper ligden düşürdüğü halde Gençlerbirliği'nin mali vaziyeti hakkında sorulan sorulara verdiği "Bu futbolcuları parayla alıyoruz pulla değil" açıklamasındaki gayriciddiliği affedemiyorum.

Gençlerbirliği'nin kaderiyle kumar oynayamazsınız. Takımı düşürüp kasasını boşalttığınız halde sanki bu dünyanın en küçük kabahati gibi bir televizyon kanalına bağlanıp soruları geçiştiremezsiniz.

Altı milyonluk bir başkentin takımını 29 yıldır demirbaş olduğu ligden düşürmek dünyanın en zor işlerinden biriydi. Bu büyük bir başarısızlıktır. Belki kendisi öyle hissediyor ama Gençlerbirliği Murat Cavcav'a muhtaç değildir. Koca bir camia Murat Cavcav'ın kendini, yine kendine ispatlamasını beklemek zorunda da değildir.

Gençlerbirliği'nin küme düşürülmesi "istemdışı" bir doğa olayı gibi açıklanamaz. Yapılması gereken basit, futbolun da hayatın da kuralı bu: yapamayan çekilir, yenilen kaybeder, kulübünü düşüren başkanlığı bırakır. Televizyon kanalında ifade ettiği gibi bundan sonra Gençlerbirliği'nin başında değil "yanında" olmalıdır!

Gençlerbirliği kamu yararına bir dernektir. Her dernek gibi bir tüzükle yönetiliyor. O tüzük diyor ki, her üç yılda bir Olağan Genel Kurul toplanır. Eğer tüzüğe, hukuka karşı hareket edip suç işlemezlerse çok değil iki hafta sonra Murat Bey, Gençlerbirliği camiasının önüne çıkacak. Ben de onun karşısına çıkacağım. Bakalım o gün de orada bu güzelim kulübü bu hale getirdiği halde sanki su faturasını yatırmayı unutmuş gibi rahat konuşabilecek mi? 95 yıllık kulübü düşürdüğü halde "Pardon" diyebilecek mi?

Hep beraber göreceğiz, ben ve Gençlerbirlikliler Genel Kurul'da orada olacağız, bu koca ayıbın hesabını soracağız. Hesap soracağız,

Gençlerbirliği Kazanacak!"