GERİ DÖNERSEM TÜRKÇE ÖĞRENECEĞİM"

Riera eğer Galatasaray'a geri dönerse Türkçe öğreneceğini söyledi ve ekledi:

"Türkiye'de 4 yıla yakın bir zaman geçirdim ve biraz Türkçe biliyorum. Bu biraz benim utancım. Türkçe konuşmayı öğrenmem gerekiyordu. Bu bence bir saygı göstergesi. Bir ülkeye gittiğinizde oraya adapte olmalısınız. Bunun tersi olmaz. Eğer bir gün geri dönersem Türkçe öğrenmeye söz veriyorum. Biraz zamana ihtiyacım olabilir. Türkçe kolay bir değil ancak zamanla öğreneceğim."

REİNA VE ARTETA BU HASTALIĞI ATLATTI

Koronavirüs günlerini anlatan Albert Riera, yakın arkadaşları Pepe Reina'nın ve Arsenal Teknik Direktör'ü Mikel Arteta'nın bu virüsten etkilendiğini söyledi:

"Benim ve ailemin durumu iyi. Bizde bir şey yok ancak bazı arkadaşlarım bu durumdan etkilendi. Madrid ve Barcelona burada daha çok etkilenen şehirler. Ben Rusya'dan döndüm. Oradaki akademimi kapattım. Biz de evdeyiz ve herkes gibi bekliyoruz. Arkadaşlarım ve kuzenlerim bu virüsle enfekte oldu. Pepe Reina ve Arsenal Teknik Direktörü Arteta benim yakın arkadaşlarım ve bu virüse yakalandılar. Bu hastalık çok kötü. Öksüremiyorsun ve göğüsünde bir tıkanıklık hissediyorsun."

"MAÇLAR YAVAŞ YAVAŞ BAŞLAMALI"

Albert Riera, Koronavirüs günlerinin futbolda en tartışılan konusunu değerlendirdi. Yarıda kalan ligler devam etmeli mi? İşte Riera'nın bu soruya cevabı:

"Burada en önemli şey sağlık. Biz önce insanız daha sonra futbolcuyuz. Şu anda insanların yavaş yavaş iyileştiğini görüyorsunuz. Durum biraz daha kontrol altın alınmış gibi duruyor. Herkes hemen dışarı çıksın ve istediğini yapsın demiyorum. Biz bir virüs olduğunu kabul etmeliyiz ve önlem almalıyız ancak hayatı tamamen durduramayız. Futbol açısından bakarsak. Bence yavaş yavaş başlayabiliriz. Bütün oyuncuların ufak bir hazırlık dönemine ihtiyacı var. Maçları oynatmazsak nasıl şampiyonu belirleyeceğiz? Fransa şampiyonluğu PSG'ye verdi ancak bence bu doğru değil. 10 maç kaybedebilirsiniz. Şampiyon belirlemek için ligi bitirmelisiniz. Neden ligleri daha geç bitirmiyoruz? Bu bir problem değil. Çarşamba ve pazar günleri maçlar oynanabilir. Önümüzdeki yıl daha kompakt bir sezon geçiririz ve bu işi hallederiz. Bence her sezon bitirilmeli."

ALBERT RİERA'DAN HASAN ŞAŞ YORUMU

Hasan Şaş'ın ayrılığının ardından adı Galatasaray'la anılan Albert Riera bu konuya açıklık getirdi. Riera öncelikle Hasan Şaş ve Ümit Davala'ya saygı duyulması gerektiğini söyledi ve ekledi:

"Öncelikle bazı şeyler söylemeliyim. Ben Galatasaray'da oynarken yardımcı hocalar aynı isimlerdi. Ümit Davala ve Hasan Şaş'la birlikte her şeyi kazandık. Bu isimler saygıyı hakediyor. Bu tarz şeyleri konuşurken dikkatli olmalıyız. Konuşmak kolay ancak bu adamlar çok çalışkan insanlar. Ümit Davala ve Hasan Şaş her şeyi kazandılar. Onlar bizim için çok çalıştı. Bu isimler saygıyı hakediyor. Hasan Şaş kulüpten ayrıldı ve bunun sebebini bilmiyorum ancak sebebi hiç farketmez. Levent Şahin ve Ümit Davala hala orada. Bir gün Fatih Terim herkese açık bir şekilde yardımcı antrenöre ihtiyacım var derse ben mutlu olmaktan öteye geçerim. Fatih Terim'in antrenörlüğünden önce kişiliğine büyük saygı duyuyorum. Teknik direktör olarak inanılmaz tecrübeleri var. Ben UEFA PRO lisansı aldım ve yardımcı antrenör olarak başlamak benim için de güzel olur. Şu anda Fatih Terim'in 2 yardımcı antrenörü var ve bütün odak noktaları ligi bitirmek ve virüsten sonraki süreçte en iyisini yapmak. Önümüzdeki sezon ne olacağına bakarız."

"6 DİL BİLİYORUM"

Riera saha içinde iletişimin çok önemli olduğunun altını çizdi ve 6 dil bildiğini söyledi:

"Ben İtalyanca, Fransızca, İspanyolca, İngilizce ve Rusça konuşuyorum. 6 dil biliyorum bu yüzden Türkçe bilmemem bir ayıp. Söz sözdür. Geri dönersem Türkçe öğreneceğim. Bu sadece Türkiye'de değil her yerde bir avantaj. İletişim çok önemli. Yabancı dil bazen bir bariyer olabiliyor. Bence burada en önemli şey oyuncuya yeni ve değerli bir şeyler öğretebilmek. Bir gün orada çalışırsam bu bir avantaj olur."

"SON KARARI HOCA VERİR"

Albert Riera "Fatih Terim ile verdiği kararlar üzerine tartışır mısınız?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Bunlara inanmıyorum. Fatih Terim sizden sır saklamaz. O benim sevdiğim gibi direkt konuşur. Her zaman dürüsttür ve içinde bir şey tutmaz. Fatih Terim'le konuşmak benim için çok kolay. O içinde bir şey tutmaz. Fatih Terim sizinle her şeyi konuşur. Bu yüzden benim için sorun olmaz. Burada her şeye teknik direktör karar verir. Siz ona yardım etmek ve fikrinizi söylemek zorundasınız. Bunun iyi bir fikir olup olmadığına teknik direktör karar verir. Yardımcı antrenör olarak fikirlerinizi söylersiniz ancak son karar hocanındır. Buna saygı duymalısınız."

"FUTBOLDA HİÇBİR ŞEY İMKANSIZ DEĞİLDİR"

Albert Riera, Fatih Terim'İn Şampiyonlar Ligi hayalini yorumladı:

"Şampiyonlar Ligi'ni kazanmak çok zor. Biz Şampiyonlar Ligi'nde çok önemli takımları yenmiştik. Önemli işlere imza attık ancak burada Şampiyonlar Ligi'ni kazanmayı konuşuyouruz. Türkiye'nin biraz daha zamana ihtiyacı var. Yabancı Kuralı'nın değişmesi bence iyi oldu. Benim Türk oyunculara büyük saygım var. Çok yetenekli oyuncular ancak kural yüzünden oynamamalılar. Türk oyuncular oynamayı haketmeli. Bazen kural yüzünden iyi oyuncularınızı oynatamıyordunuz. Sadece Fatih Terim değil birçok oyuncu Şampiyonlar Ligi'ni kazanmayı ister ancak herkes bunu söyleyemez. Bayern Münih, Barcelona ve Real Madrid gibi kulüplerin bütçesi diğer iyi kulüplerin 9-10 katı. Her şeye rağmen bu futbol ve hiçbir şey imkansız değildir. Doğru yerde doğru takımla olursanız her şey olabilir. Bizim harika bir jenerasyonumuz vardı. Kompakt bir takımdık. Belli yıldızlarımız vardı ancak saha içinde hep birlikteydik ve birbirimize saygı duyuyorduk. Burada belli başlı yıldızlar çok önemli ancak en önemlisi saha içinde kompakt bir yapıya sahip olmak. Herkes aynı hedefe odaklanmalı."

RİERA'DAN DROGBA ANISI

Albert Riera kendisine yöneltilen kelimelere karşı ilk aklına gelen şeyi söyledi. İşte Riera'nın cevapları

-Fatih Terim = Karakter

-Liverpool = Anfield

-Muslera = Kardeş

-İstanbul = 2. evim

"İstanbul'un gerçekten 2. evim olduğunu hissediyorum. İstanbul'da kendimi iyi hissediyorum. Buraya geldiğimde takım farketmeksizin herkes bana saygı gösteriyor. Beşiktaş, Fenerbahçe veya Trabzonspor hiç farketmiyor. Herkes beni destekliyor. Bana "Ben başka takımı tutuyorum ancak seni destekliyorum." diyorlar. Bu bir futbolcunun başına gelebilecek en güzel şey. Fenerbahçe'nin stadyumunda inanılmaz bir kupa kazandık ancak saygı her zaman olmalı. Sahada olan sahada kalmalı. Maçtan sonra takım ayırt etmeden birbirimize saygı duymalıyız. İnsanların başka takımı tutmalarına rağmen bana saygı duymaları çok güzel."

-Drogba = Profesyonel

"Eğer ben üst düzey bir oyuncu olduğunu söylersem farklı bir şey söylemiş olmayacağım bu yüzden profesyonel diyorum. Profesyonel diyorum çünkü Galatasaray'a geldiğinde 34-35 yaşındaydı ve antrenmanlardan sonra hala şut çalışıyordu. Ona neden eve gidip dinlenmediğini sordum çünkü 1 saat 45 dakikalık idmanlar yapıyorduk ve 2 gün sonra maçımız vardı. Drogba daha fazlasına ihtiyacı olduğunu söylüyordu. Avrupa'nın en önemli oyuncularından birinin böyle bir profesyonel olduğunu görmek diğer oyncuları motive ediyordu. Diğer oyunculara örnek oluyordu. Böyle bir oyuncuya sahip olmak işte bu yüzden önemli."

EN YAKIN ARKADAŞLARIM KALECİLER

Albert Riera birlikte oynadığı en iyi 11'i sayarken zor anlar yaşadı:

"Burada bir 11 saysam dışarıda kalan 50 oyuncu "Neden beni koymadın?" diyecek. Beni çok zor bir duruma soktunuz. Bu kadar büyük oyuncularla oynadığım için çok mutluyum. En iyi 11'imi Galatasaray'dan bile çıkarabilirim. Ujfalusi, Semih Kaya, Felipe Melo ve Hakan Balta bütün bunlar harika oyuncular. Bence son 10 yılın en iyi 2 Türk futbolcusu Burak Yılmaz ve Selçuk İnan. Elmander, Baros, Sneijder ve dahası... Görüyorsunuz 11 oyuncudan fazlasını sayıyorum. Çok zor bir soru. Arkadaş olarak en yakın arkadaşlarım kalecilerdi. Pep Reina artık sadece arkadaşım değil aynı zamanda kızımın babası. Benim ailemden biri. Muslera benim için aileden. Eto, Steven Gerrard, Fernando Torres ve Forlan gibi oyuncularla oynadım."

TARAFTARA MESAJ: CİMBOM EN İYİSİ

Albert Riera son olarak Galatasaray taraftarına bir mesaj verdi:

"Takım iyi giderken bütün taraftarlar iyidir. Cimbom en iyisi. Yunanistan'da gerçekten çılgın bir taraftar grubu vardı ancak Türkiye'ye gelince "Taraftar" kelimesinin gerçek anlamını gördüm. Taraftarlara takımlarını desteklemeye devam etmelerini öneriyorum. Her zaman zirvede olmak ve şampiyon olmak imkansız. Bazen yeni sezona 7-8 oyuncuyla giriyorsunuz. Oyuncuların birbirine alışması gerekiyor. Bu bir süreç. Bazen en iyi halimizde olamayabiliyoruz. Benim için önünde oynadığım en iyi taraftar grubu Galatasaray taraftarı." (AJANSSPOR)