Arda Turan, Lassa'nın İspanyol ekibine sponsor olduğu günün akşamı yapılan özel programa katıldı.

Şirket yöneticileri ve gazetecilerin yemeğine katılan Arda Turan'ın yanında kız arkadaşı Aslıhan da vardı. Arda Turan burada yaptığı açıklamalarda transfer süreciyle ilgili önemli detayları paylaştı, G.Saray'dan nasıl ayrıldığını, neden F.Bahçe'nin ısrarlı teklifini geri çevirdiğini açıkladı:

"G.Saray’dan sorunlu ayrıldım. Benim toplasanız 3 tane kötü oynadığım bir maç yoktur. Ben daha 23 yaşındayken her türlü şöhrete ve paraya ulaşmıştım. Yurtdışını tercih ettim. O dönemde F.Bahçe beni çok istedi . Eğer çok iyi bir G.Saraylı olmasaydım 50 kere F.Bahçe ile anlaşırdım. Aziz Yıldırım'la aram çok iyidir. Ne zaman karşılaşsak sohbet ederiz.

Şu anda hayallerimin takımındayım. Hoca, futbolcular ve idareciler büyük ilgi gösterdiler bana. Atletico'ya gelirken daha çok endişelenmiştim. Şimdi kendime çok güven var. Transfer olurken hocamız Luis Enrique bana 'Sana ihtiyacımız var. 4 ay idman yapacaksın' dedi. Dolayısıyla başından beri kiralanmama izin vermedi. O da istemiyordu ben de istemiyordum. Yoksa ciddi teklifler geliyordu. Burası okul gibi. Her gün yeni birşeyler öğreniyorum.

Barcelona şehir olarak çok kozmopolit. Her türden insan görebiliyorsunuz. Madrid'de tek tip insan vardı. Buraya Dünya'nın her yerinden turist geliyor. Yani bana da çok sıcak geliyor. Burada mutluyum. Evim çok güzel bir lokasyonda. Orada evler 10 ila 30 milyon euro Arasında satılıyor. İdman ve stada 10 dakikalık mesafedeyim. vde mutluyum. Dili ilerlettim. Ingilizce'yi de Aslıhan sayesinde öğreneceğim. Bana evde ders veriyor( kahkaha atıyor). İkimiz de çok mutluyuz."

"İnsanlar Hollanda maçındaki yüz ifademi soruyor bana. Ben Letonya maçında inanılmaz yoruldum. Hayatımda bu kadar yorulduğumu hatırlamıyorum. Ertesi gün kıpırdayacak halim yoktu. Dolayısıyla benim Hollanda maçında oynamam gerekiyordu. İkinci yarının ortasına kadar da oynadım. Letonya maçı sonrası moral olarak çok üydükköt. Bir konuşma yaparak 'Letonya'yı yenip Hollanda'ya yenilebilirdik. Bir de öyle bakalım. Morallerimizi yüksek tutalım arkadaşlar. Hollanda'yı yenebiliriz' dedim. Ortaya böyle bir sonuç çıktı. Gruptan çıkma şansımız yüzde 70'lere kadar yükseldi."

"Türkiye’ye ne zaman gitsem anında magazin sayfalarındayım. Çünkü hangi mekana gitsem zaten o civarda magazinci oluyor. Tavla oynuyorum karşımda magazinci, dondurma yiyorum yine karşımda magazinci. Bir gün çiçekçiye para vermedim. Ertesi gün 'Arda çiçekçiye para vermedi' haberi çıktı. Bunlar hoş değil ama onlara da laf edemiyorum. Bugüne kadar 1 defa dahi olsun 'çekmeyin' demedim. Barcelona’da oynuyorum, iyi bir futbol hayatım var. Benim magazincilerin ilgisini çekmem gayet normal. Bir sıkıntı yok"

(Akşam)