İngiliz The Guardian Gazetesi, "Beşiktaş, nasıl Türkiye'nin Chelsea'si olmayı hedefliyor" başlığıyla yayımlanan haberde Beşiktaş'ın son yıllardaki yükselişine ve Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'ın değerlendirmelerine yer verildi.

İşte The Guardian'da yer alan o haber:

5 yıl önce İstanbul'un büyük üç kulübü, iki büyük haline gelmeye başlamıştı. Beşiktaş, 250 milyon Euro borç ve 142 dava ile mücadele ediyordu.

Fikret Orman, 2012'de başkan seçildiğinde "Hiç kimse kulübü yönetmek istemiyordu, çöküşün eşiğindeydik" diye konuşmuştu. Muhtemelen haklıydı.

5 yıl içinde nasıl olduysa tamamen farklı bir hikaye ortaya çıktı. Beşiktaş, yalnızca üç büyük kulüp arasında kalmadı. Son iki lig şampiyonluğunu kazanarak diğer iki rakibini geride bıraktı.

41.903 kişi kapasiteli yeni bir stadyum yaptılar (1903, kulübün kuruluş tarihi). Statları Vodafone Park, Boğaz'ın incisi Dolmabahçe Sarayı'nın karşısında yer alıyor. Ayrıca çok akıllı işler yapmaya da devam ediyorlar. Mesela en son, Real Madrid'in yıldız savunmacısı Pepe'yi transfer ettiler.

Kara Kartallar, altın bir çağın ortasında... Birkaç yıl önce Galatasaray da öyleydi. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'da inişler çıkışlar oluyor. Ama genelde sezon sonunda şampiyon olma onuru için yarışıyorlar.

Fikret Orman'ın gözü 'büyük ödül'de... Beşiktaş'ı 100 milyon taraftarı olan küresel bir marka haline getirmek istyor.

Beşiktaş, Çin'de maç yapan ilk futbol takımı olarak tarihe geçti. Manchester United, Chelsea, Barcelona ve Bayern Münih de, kulüpleri uluslararası platformda daha üst seviyeye taşımak için jet lag ve bunaltıcı sıcağa rağmen sezon öncesi maçlarını Çin'de yapıyor.

"CHELSEA, ORTAKÖY GİBİ"

Fikret Orman, Beşiktaş'ı bir dünya markası haline getirme hedefini anlatırken "Chelsea, Beşiktaş'taki Ortaköy gibi bir yer ama dünya üzerinde 300 milyon taraftarları var. Chelsea yapabildiyse, biz neden yapamayalım?" ifadelerini kullanmıştı.

Chelsea ve Beşiktaş hala 100 yıl önce kuruldukları yerde konumlanıyor. Her ikisi de UEFA bölgesindeki en büyük iki şehirde yer alan semt takımları ve kayda değer yerel başarılar elde ettiler.

"HEDEF 100 MİLYON TARAFTAR"

Fikret Orman, "Bizim gayemiz Beşiktaş'ı küresel bir marka yapmak, zaten 30 milyon taraftarımız var ve hedefimiz bunu tüm dünyada 100 milyon taraftara yüksetlmek" diye konuştu.

Orman, "Çin turu hedefimize doğru attığımız ilk önemli adımdır. Önümüzdeki sezonlarda çabalarımızı artıracağız. Çinli yetkililer bizi ziyaret etti ve onlarla tur boyunca uzun vadeli planlar için başka görüşmeler yaptık" dedi.

"SIRADA MALEZYA, ENDONEZYA VE ABD VAR"

Küreselleşme projesini her yöne doğru ilerletmeyi sürdürececeklerini vurgulayan Orman, "Malezya, Endonezya, Avrupa ve tabii Amerika Birleşik Devletler'deki yapacağımız turlarla, Çin turuyla başlayan projeyi büyüteceğiz." ifadelerini kullandı.

beIN Sports, maçların Türkiye'deki yayıncı kuruluşu olan Digitürk'ü satın aldı. Lig, mali açıdan Premier Lig, La Liga, Bundesliga, Ligue 1 ve Serie A'dan sonra Avrupa'nın en büyük 6. ligi. Ancak gelişmesinin önünde engel var.

Türk kulüplerinin temel problemi, ligin yurt dışına açılamaması... Premier Lig 212 bölgede izlenebilir bir lig. Türk futbolunu yurt dışında izleyebilmenin tek yolu zahmetli bir süreçten geçerek Digiturk kutusu satın almak. Ancak o zaman bile farklı dilde yorumlar mevcut değil.

Süper Lig bu sezon ilk kez Türkiye dışında bir ülkede, Fransa'da yayınlanacak. Lig, sonunda ülke sınırlarının dışına çıkmaya başlıyor ve yurt dışı yayın fırsatlarıyla benzeri görülmemiş bir erişime ulaşacak.

"FİNANSAL FELAKET NİMETE DÖNÜŞTÜ"

Beşiktaş'a kısa süre önce diz çöktüren finansal felaket sona erdi ve alınan doğru kararlar sonrası bir nimete dönüştü.

Futbol miyopluğu Süper Lig'de yıllardır klişe haline geldi. Her iki veya üç yılda bir yapılan başkanlık seçimleriyle sonuçlanan üye tabanlı kulüp yapısı, taraftar güdümlü demokratik uygulama anlayışından kısa vadecilik anlayışına evrildi.

Başarılı, küresel br marka inşa etmek zaman alıyor ve kulüp başkanları şimdiye kadar gerçek dışı sözler vererek seçildi. Seçmenler genellikle nadiren yerine getirilen ihtişamın sanrılarından kazanılır. Bu sevimli iş, Türk kulüplerinin yaşı ilerlemiş futbolculara verilen paralardan rahatsızlık duymamasının sebeplerinden biri.

MALİ SORUMLULUK FUTBOLDA YABANCI BİR KAVRAM

Türkiye'de her şey kısa vadeli başarıya yönelik, uzun vadeli stratejik planlama nadiren görülüyor ve 'mali sorumluluk' genellikle ülkede futbol camiasına yabancı bir kavram.

Öte yandan, kulüp başkanlığına getirildiğinde Fikret Orman'a sıfırdan inşa etme lüksü verildi. Çok fazla yenilik yapıldı. Kulüp hataları kabul etmeye, oyuncu keşfetmeye, gençleri yetiştirmeye yönelik uzun vadeli planlar yapmaya zorlandı. Beşiktaş şu an sağlık bir mali yapıya tam anlamıyla sahip değil fakat harcamalar kontrol altına alındı.

Galatasaray ve Fenerbahçe, Beşiktaş'tan daha güçlü bir mali yapı üzerine kurulu. Brand Finance'a göre en iyi 50 marka değerine sahip takımlar arasındaki tek Türk kulübü Beşiktaş. Fikret Orman, İstanbul kulüpleriyle olan rekabetin Beşiktaş'ın küreselleşmesine katkıda bulunduğunun farkında.

Ligin kalitesi hızla gelişiyor diyen Orman "Süper Lig büyük isimler ve yetenekli oyuncuları çekiyor. Beşiktaş için Türkiye'den dışarıya açılma zamanı geldi. Küresel bir marka olma yolunda ilk adımlarımızı attık" ifadelerini kullanırken siyah beyazlı ekibin adını duyuramadıkları hakkında şu sözleri sarfetti: "Pepe, Quaresma ve Talisca dünya çapındaki futbolcularımıza birkaç örnektir. İyi oyunculara sahibiz ancak kendimizi Türkiye dışında tanıtamıyoruz. Türkiye, keşfedilmemiş bir cadde."

"BİR GECEDE OLMAZ"

Küresel bir kulübe dönüşmenin bir gecede olmayacağını da belirten Orman, "Her şeyin bir başlangıcı var. Cesaret eden kazanır. Uzun vadeli bir vizyonumuz var ve bugün atılan adımlar geleceğin temelini oluşturacaktır." şeklinde konuştu.

Türk taraftarlarının tanıtıma ihjtiyacı yok. Türk devleri Şampiyonlar Ligi'ne nadiren gidiyor olabilir ama türk kulüpleri sosyal medyadaki takipçilere bakıldığında Avrupa devleriyle yarışabilir. Geçen hafta birçok hazırlık maçı oynandı. Beşiktaş - Schalke maçı bunların arasında fark edilmemiş olabilir ama Beşiktaş bir gün küresel bir marka olursa her şey burada başlamış olacak