Beşiktaş'ın yeni transferi Romain Saiss Sabah Gazetesine konuk oldu. 32 yaşındaki Faslı savunmacı, Avusturya kampında soruları cevapladı.

TARAFTARLARA MESAJ

"Elimden gelenin en iyisini yapacağıma söz veriyorum. Onları gururlu hissettirmeyi hedefliyorum. Finalde tabii ki en önemli şey sonuçtur. Her maç savaşacağımızdan emin olabilirler. İnanıyorum ki şampiyonluk hedeflerimize ulaşacağız. Burayı daha da büyütmeye geldim."

BAŞKA TEKLİF ALDI MI?

"Başka ülkelerden daha iyi teklifler yapıldı. Belki bir başkası olsa yüzde 95 değerlendirirdi. Çok fazla sebep var ama birinci sebep tutku olabilir, para hiçbir zaman önceliğim değil. Hâlâ başaracak çok şeyim var. Dünya Kupası oynayacağım, milli takımın kaptanıyım. Avrupa'da kalmayı bu yüzden çok istedim. Arap Yarımadası'ndan ilgilenenler vardı ama rekabete tutunmak için en iyi tercihi yaptım."

BEŞİKTAŞ'A RAKİP OLDUĞUN  MAÇTA ANILARIN VAR MI?

"O gün stat tam dolu olmasa da atmosfer hissediliyordu. Takım içerisinde arkadaşlarımızla, 'Stat dolu olmadan atmosfer bu kadar etkileyiciyse, tam kapasite dolsa nasıl olurdu?' diye konuşmuştuk. Bu yüzden Vodafone Park'ta ilk maçıma çıkmayı sabırsızlıkla bekliyorum.
Formaya 90 dakika sadık kalacaksın!"

SAİSS, KENDİNİ NASIL TANIMLAR?

"Saha dışında basit bir insanım. Ailemle, eşimle, çocuklarımla vakit geçirmeyi tercih ediyorum çünkü benim için çok önemliler. Saha içerisinde daha farklı bir karakterim. Kaybetmeyi hiç sevmiyorum, hatta nefret ediyorum. Bir futbolcu sahada her şeyini vermelidir. Kimseyi aldatamaz, kandıramazsın. Kötü paslar, şutlar bunlar futbolun içerisinde var ama mücadele etmemek yok. Futbolcu her şeyini vermelidir. Bu konu teknikle ya da kapasite ile anlatılamaz. Giydiğin formaya 90 dakika sadık kalmayla alakalı bir konu. Antrenman olsun, maç olsun yüzde yüzümü vermem gerektiğini düşünüyorum. Çünkü savaşmadan hiç kimse sana kendi elleriyle bir şey vermeyecektir."

İSTANBUL SÖZLERİ!

"Buraya tek başıma değil ailemle geldim. İmzaya geldiğimde İstanbul'da birkaç gün geçirme fırsatım oldu. Eşim ve çocuklarım şehri gerçekten çok sevdi, ben de sevdim. Hepimiz İstanbul'da bulunmaktan dolayı mutlu olduk ve doğru kararı verdiğimizi düşündük. Boğaz başlı başına etkileyici ve güzel. Daha çok vakit geçirip, daha fazla gezerek şehri tanımak istiyoruz."

BEŞİKTAŞ'A TRANSFERİ...

"Beşiktaş, Avrupa'da da popüler ve Türkiye'nin en büyük kulübü. Böyle bir kulüpte oynamayı her futbolcu ister. Ghezzal çok eski arkadaşım. Onunla konuştum. İngiltere'de geçirdiğim 6 yıldan sonra İstanbul ve İngiltere farklı yerler olduğu için soru işaretlerim vardı. Ancak Faycal Fajr, El Kaabi ve Fransa'daki Türk arkadaşlarım bana "Türkiye'ye bir kez gidersen çok seversin" dedi. Hocayla konuşmam da çok verimliydi. İnsanların bana verdiği değeri hissettim ve bu projenin bir parçası olmak istedim."

"DOĞRU ZAMAN DEĞİLDİ"

"Üç sezon öncesinde durum daha farklıydı. Sözleşmem devam ediyordu. O zaman doğru an, doğru zaman değildi. Kulübümde iyi bir konumdaydım, Premier Lig'deydim ve keyfim yerindeydi. Beşiktaş ile ilgili olumlu fikirlerim hep zihnimde vardı. Şimdi buradayım, siyah-beyazlı formayı giyiyorum ve bundan dolayı çok memnunum."

KAYNAK: SABAH GAZETESİ