DAZN özel röportajında Cristiano Ronaldo, Juventus'ta geçirdiği 18 ayını ve yakın gelecekte planladıklarını Diletta Leotta'ya anlattı.

Juventus'un dünya yıldızı futbolcusu Cristiano Ronaldo, İtalya'daki kariyer süreci ve gelecekte planladıklarına ilişkin tüm detayları DAZN özel röportajında Diletta Leotta'ya aktardı.

Geçmiş, şimdi ve gelecek: Cristiano Ronaldo, siyah-beyazlı formayla geçirdiği 18 ayını tüm yönleriyle ele alırken yakın gelecekteki kısa vadeli planlarına değindi. 

Özellikle yıldız futbolcular ile ilgili en merak edilen soru şudur: Emeklilikten sonra teknik direktörlük yapacak mısın? Bu sorunun cevabı Ronaldo için belli: "Şu anda teknik direktör olmakla ilgilenmiyorum; belki bir gün sıkılırım ve yapmak isterim. Asla asla dememek gerek... Eğer teknik direktör olursam motive edici biri olurum. Bir teknik direktör tutkusunu ve yeteneğini oyunculara aktarmalıdır. Örneğin ben, saha içinde eğlenmeyi, çalım atmayı, şut çekmeyi ve gol atmayı seviyorum. Hoca olduğum zaman bu duyguları takıma aktarmalıyım."

Kariyerindeki resmi maç sayısı 1000'e yaklaşırken Ronaldo'nun şu anki planları futbol oynamaya devam etme yönünde.

"18 yaşımdaki halimle kıyasla, her şey gerçekten değişti. O günlerde, futbol oynamaya başladığımda, her şeyi farklı görürdüm: Daha saf, daha spontane, büyülü bir tutkuyla futbol oynardım. Şimdi futbol oynarken yine aynı motivasyona sahibim. Oynamayı seviyorum ancak şu anda önceliklerim farklı. Kazanmak, kupa kaldırmak ve sürekli en üst noktada olmak zorundasınız. Önceden bu tarz baskılar yoktu üzerimde, sadece eğlenmeyi düşünüyordum! Şimdiyse birçok sorumluluğum var; ama motivasyonum her zaman aynı. Futbol bana iyi hissettirmeye ve bana mutluluk vermeye devam ediyor; ama kesinlikle çocukken futbola başladığınızdaki hisleriniz çok özel. Şu an için ise şunu söyleyebilirim ki; çok mutlu ve motiveyim. Daha yıllarca oynamak istiyorum."

Juventus taraftarları da Cristiano'nun Juventus formasıyla uzun süre daha devam etmesini umuyorlar. Portekizli yıldız Torino'da kusursuzluğa hemen adapte olduğu bir ortam buldu.

"Torino'daki ilk anım mı? Statta benim için yapılan töreni iyi hatırlıyorum, heyecan vericiydi: Taraftarlar, ailem, arkadaşlarım, herkes oradaydı. Juve hakkındaki her şeyi seviyorum: Kulübün harika bir kültürü var, en iyi İtalyan kulüp, arkamda harika bir hikâye var, burada olmaktan mutluyum, Juve'yle birçok kupa kazanmak istiyorum, buranın kültürünü seviyorum, ancak yalnızca Juve'nin değil, genel olarak İtalyan kültüründen bahsediyorum."

"Juve ve Gigi Buffon'a karşı attığım gol, kariyerimin en iyi golü. Harika bir takıma karşı, çok özel bir gecede atılmış eşsiz bir goldü. Juve'ye gelmeden önce Buffon ile her karşılaşmamda neşeli ve pozitif bir insan olduğunu görüyordum. O maçta bile bunu göstermişti: Bana iltifatlar etmiş, benden gol yemiş olmasından dolayı acı çekmesine rağmen bana iyi bir hatıra bırakmıştı. O zamanlar gördüklerimi ise şu an her gün fark ediyorum: Her zaman rahat, cömert, harika bir insan. Sizi her gün şaşırtıyor."

Cristiano'nun şimdiye kadar oynadığı en zorlu savunma oyuncusunun kim olduğu sorulduğunda bile, bakışlarını sadece takım arkadaşlarına döndürebilir.

"Dürüst olmam gerekirse, antrenmanda günlük olarak uğraştığım zorluklar şunlar: Bonucci, Chiellini, De Ligt. Juve'ye gelmeden önce en büyük korkumun Chiellini olduğunu hatırlıyorum."

Cristiano, Serie A'nın en iyi oyuncusu olduğuna dair ise şüpheleri var.

"Ödül aldığıma göre şimdilik öyleyim. Gelecek yıl ise kimin en iyi olacağını göreceğiz. Serie A'da gerçekten çok değerli oyuncular var. Bir futbolcunun meslektaşlarından oy alması çok güzel bir his ve onlara bunun için teşekkür ediyorum. Gelecek sezon da bu ödülü kazanmayı dört gözle bekliyorum."

Ancak Juventus taraftarlarının en büyük hayali, kariyerinde beş kez Şampiyonlar Ligi'ni kazanmış olan CR7'yi siyah-beyaz forma altında bu en önemli kupayı havaya kaldırırken görmek.

"Şampiyonlar Ligi, dünyanın kulüpler düzeyindeki en önemli yarışması. En çok oynamak stediğim turnuva. Serie A'dan tamamen farklı."

"Portekiz ile kazandığım Avrupa Şampiyonası, şimdiye kadar elde ettiğim en önemli ödül. İnanılmaz, unutulmaz bir akşamdı: Ağladım, güldüm, acı çektim, bağırdım, sarhoş oldum... Maç boyunca susuz kaldığım için çok ağladım. Maç sonundaysa kutlamalar sırasında bir bardak şampanya içtim ve hemen sarhoş oldum. Normalde asla içki içmem, ama o gün çok özeldi, kazandığım en önemli kupaydı."

Son olarak, global düzeyde tanınan bir marka hâline gelen CR7 kısaltmasını arkadaşları ve aile üyeleri tarafından hiç kullanılmadığını keşfediyoruz.

"Evde bana 'Ronaldo' diyorlar. Okuldayken 'Cristiano' diyorlardı. Futbol hayatımda ise 'Roni' ya da 'Cris' olarak çağırılıyorum; ama CR7 kullanılmıyor. Belki saha dışında, taraftarlar beni CR7 olarak tanıyor olabilir."

Kaynak:Gool.com