Trabzonspor'un başarlı teknik adamı Rıza Çalımbay, Gençlerbirliği ile hafta sonu deplasmanda oynayacakları maç öncesi Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde basın toplantısı düzenledi.

Ligde son 4 haftadır berabere kalarak zirveden uzaklaşan bordo-mavili takımın teknik direktörü, eleştirilerin normal olduğunu ancak bazılarının kasıtlı yapıldığını ve yapıcı olduğuna inanmadığını savundu.

Hiçbir teknik direktörün kendine yarayan oyuncuyu yedek kulübesinde yanında tutmayacağını ve hazır olmayan oyuncuya kolay kolay şans vermeyeceğini kaydeden Çalımbay, "Bunların başında da bizde Sosa geliyor. Biz Sosa hazır olana kadar bekledik. Hazır olmayan arkadaşımızı oynatma şansımız yok. Şu an iyi duruma geldi, oynuyor. Eleştiriler normaldir. Çıkardığımız kadroyu, oyuna giren futbolcuyu beğenmeyebilirler. Biz onların peşinde değiliz. Biz aylarca çalışıyoruz, görüyoruz. Burada yaşanan şeyleri çoğu kimse görmez." ifadelerini kullandı.

Göztepe maçında takımının oyunundan memnun olduğunu vurgulayan Çalımbay, "Belki de ben geldikten sonra en iyi oynadığımız maçlarımızdan biriydi. Bu maçta takımıma kimse laf söylemesin. Eğer şu takıma konuşuluyorsa, eleştiriyorlarsa art niyetli söylüyorlar. Burada tek eksik olan goldü. Pozisyona belki de en çok girdiğimiz maçtı. Bazen futbolda oluyor. Bir kaleci mükemmel işler yapabilir, şansı iyi gidebilir. O gün de bize rastladı." diye konuştu.

"3 maçı da kazanabilirdik"

Çalımbay, ikinci yarıda Atiker Konyaspor, Fenerbahçe ve Göztepe maçlarında berabere kaldıklarını dile getirerek, şunları söyledi:

"Biz bu 3 maçı da kazanabilirdik. Bizi Konya maçından sonra '10 kişilik takımı yenemediler' diye eleştirdiler. 10 kişilik takıma 10 tane gol atamazsın, 2 tane atarsın. Biz 2 tane attık ama ölü toptan gol yedik. Fenerbahçe maçında da ölü toptan gol yedik. Göztepe maçında girdiğimiz pozisyonları atabilseydik farklı yerdeydik ve belki de farklı şekilde konuşuyorduk."

"Konya maçını galip, Fenerbahçe maçını 1-0 ile bitirseydik, bu maçı da farklı kazansaydık şu anda farklı şekilde konuşurduk. Detaylar çok önemli. Bu sene 13 tane topumuz direkten döndü. Karabük maçında direkten dönen top var, döndü, döndü, girmedi. Göztepe maçında direkten döndü, kaleciye geldi. Verilmeyen bariz penaltılar var. Bunlar da bizi etkiliyor. Hakem arkadaşlar, başta Burak olmak üzere ön yargılı bakıyor. Burak 10 kere düşerse sanki bir tanesini, iki tanesini garanti görüyor. Genel olarak ikinci yarı takımın futbolundan memnunum. Tek sorun bunu skora yansıtmak."

"Bizlerin hakemlerle ilgili fazla konuşması iyi değil. Bu bizim işimiz değil. Ortada bir gerçek varsa, belli hatalar varsa bunu bizim gündeme getirmemiz zaman zaman olabilir ama genelde kulübün buna göre açıklama yapması gerekebilir. Ben hakem hatalarından dolayı Kasımpaşa'da Avrupa kupalarına gidemedim. 16 puanım gitti. Bir yere kadar konuşuyorsun, sonra kötü şekilde geri dönüyor. O yüzden bunlar bizim işimiz değil. Bir yere kadar sabredebilirsin ama sonra konuşma ihtiyacı hissediyorsun. Burada hiçbir hakem arkadaşımızı kötülemek istemiyoruz."

"Hakemlik herkesin yapacağı iş değil"

"Hakemlik herkesin yapacağı iş değil, zor bir iş. Hakemlere güveniyorum. Bu ligi onlarla götüreceğiz. Yabancı hakem konuşuluyor, öyle bir şeye ihtiyacımız yok. Şu anda öyle bir konuma giriyoruz ki hakem hataları bile ligi belirleyebilir. Onun için dikkat etmeleri gerekiyor. Biz de üzülüyoruz. Geçen hafta belki o penaltı, kırmızı kart verilse daha değişik olacak. Bursa maçında penaltılardan biri verilse her şey değişik olacak. Penaltılardan biri verilmiyor, son dakika golü yersin, alacağın maç gidebilir."

"Hakemler açısından en mağdur edilen teknik direktörlerden biri benim. Maçımda hakem, hakemliği bıraktı. Ben o derece yaşadım. Onun için burada hakem arkadaşlarımıza destek çıkmamız gerekiyor. Merkez Hakem Kurulunun hakem arkadaşlarımıza daha sıkı sarılması gerekiyor. Hakemlik çok zor, hatalar yapılacak. Bütün takımlara yapılıyor. Mağdur olduğumuzu söylememiz gerekiyor ama bu aşırıya kaçmadan, disipline gitmeden. Biz kendimizi tutmaya çalışıyoruz. Hakemlerin yaptıkları bir hata, yanlıştan kulüpler çok büyük zarar görüyor. Oyuncular ve en çok da teknik direktörler zarar görüyor."

"Benim başıma gelmedik kalmadı. İki yerde belki de Avrupa Kupaları'na gidiyordum. Sırf hakem arkadaşlarımızın bariz yaptığı hatalardan dolayı maalesef bu gerçeği yaşadım. Yine de çıkıp sert bir açıklamamız olmadı ama Aykut hocaya hiç kimse kızmasın. Belki bir yere kadar gelmiştir. Küçük de olsa tepki göstermiş olabilir. Büyük takımlarda teknik direktörlük yapmak zordur."

"Anadolu takımında, tabii ki Trabzon'u ayırıyorum. Deplasmanda berabere kaldığın zaman büyük başarı gösterilir, '1 puan aldık. Çok iyi' denir. Trabzonspor, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray'da gittiğin yerde berabere kaldığında o takım kim olursa olsun mağlubiyetten daha beter duruma sokulur. Daha çok eleştirilir, daha çok haksızlık yapılır. Onun için buradaki kızmalar, etmeler, teknik direktör arkadaşlarımızın normaldir. Kimse alınmasın, kimse gücenmesin. Hiçbir teknik direktör hata yapılmadıktan sonra ne hakemi konuşur ne da başka bir şeyi konuşur."

"Herhalde bir şey görmediler"


Çalımbay, Emre Belözoğlu ve Caner Erkin'e verilen cezalar arasında farkların bulunduğu yönündeki bir başka soru üzerine de "Ben Emre veya Caner'in ayrı ayrı bakıldığına inanmıyorum. Kural ne gözüküyorsa o şekilde bakılması lazım. Hakem arkadaşımızın raporu çok önemli veya televizyondan görüntülü bir şey varsa ona göre hareket ediyorlardır. Herhalde bir şey görmediler." ifadesini kullandı.