Trabzonspor’da bir dönem Genel Menajer olarak görev yapan teknik direktör Giray Bulak, “Bu takımı yalnız ben şampiyon yaparım” dedi. Futbol Extra dergisinin sorularını cevaplayan Giray Bulak’ın açıklamaları şu şekilde:

“Ben görev yaparken, Şenol Hoca teknik direktör, Nevzat Şakar Asbaşkan. Sadri Şener’in Tolunay Kafkas’la görüştüğünü biliyorum. Şenol Hoca’ya dedim ki, “Siz burada çalışıyorsunuz ama Başkan bir başka Hoca arkadaşla görüşüyor. Ya gelin istifa edin ya bırakın…” O ara benim de bazı sıkıntılarım oldu. Kulüp Direktörlüğünden öte başka görevler üstlendim sanki. Seçici ben oluyorum, scout ekibinde ben oluyorum… Planlamada yanlışlık oldu. Bana bir mail geldi bir gün… O maili Şenol Güneş’e de göstereceğim. Bir gün mutlaka bunun açıklamasını da ondan isteyeceğim. Bu beni çok kırdı. Böyle bir durumda yine ona dürüst davrandım. “Siz ayrılırsanız ya bana teknik direktörlük teklif edecekler ya bir başkasını getirecekler. Önce ben ayrılayım. Siz ayrılırsanız bana teklif yaparlar, bundan üzüntü duyarım. Beni bırakın gideyim” dedim. Nevzat Şakar, Şenol Güneş, ben konuşuyoruz.”

Problem neydi tam olarak?

“Mesela bir örnek vereyim. Ben oyuncu izliyorum, Kweuke. Sparta Prag maçı var. Hollanda’da onu seyrettim. İkinci maç Prag’da ben onu göreceğim. Başkan gidiyor, Avusturya’da Janko ile anlaşıyor. Bu beni de üzüyor. Emerson’un anlaşmasında hocaya diyorum ki, “Lütfen Başkan’ı engelle” ama hoca engellemedi. Bunlar hep benim sırtıma kaldı. Ben ayrıldıktan 1 hafta sonra Mersin teklif yaptı gittim. Ünal Karaman geldi. Elazığ’da 3-0 kaybedince, Şenol Hoca istifa etmek zorunda kaldı. Ünal Karaman aradı beni. “Ya hocam bunların olacağını biliyordun da neden söylemedin bana” dedi. Ben de ona, “Ünal senin anlaşacağını bilmiyordum ki. Niye bana söylemedin?” dedim. Şenol Hoca da, ‘Giray uyarmıştı, biz uyanamadık bu duruma’ demiş.”

Acaba görev tanımında mı bir sıkıntı yaşandı?

“Tabii ama şu da var; Genel Menajerlik başka bir şey olmalı. İstediğimiz gibi bir ortam olmadı. Ama bunları hiç açıklamadık. Ama şunu söylüyorum; Trabzonspor’u benden başka kimse şampiyon yapamaz. Trabzonspor şampiyon olacaksa benimle beraber olacak. Maalesef bu şehir kendi insanını sevmiyor, reddediyor. Yabancıyı daha çok seviyor.”

Çok iddialı bir açıklama oldu. Bunun altını nasıl doldurabilirsiniz?

“Bu zaman kadar hep küme düşmemeye oynayan takımlarda çalıştım. 3 tane takımı düşürdüysem 13 tane takımı da kurtardım. İnsanlar hep o 3 takıma bakıyor. Bir tane şampiyonluğa oynayan takım yakaladım; Trabzonspor. Ben de onu şampiyonluğa oynattım! Benim için camia çok önemli. Hiçbir kimseden eksiğimiz yok. Ben Türkiye’de yapılan bütün kursların en başarılı hocasıyım. Ben kendimi tanıyorum. Bu ülkede ilk spor hekimi ile çalışan, ilk profesyonel menajerle çalışan hocayım. Ahmet Suat Hocayı, Vanspor’a profesyonel menajer olarak ben teklif ettim. Ellerinden öpüyorum. Bu ülkede kimin konuştuğu önemli, ne konuştuğu değil.”