İşte Sanem Helvacıköylü'nün açıklaması şöyle:
"Her mağlubiyetin faturasının hakemlere kesilmesini doğru bulmayan biri olarak ne ben, ne de kulüp prensibi olarak kulübümüz, bugüne kadar özellikle hakemleri hedef gösterecek açıklamalardan kaçındık. Ancak gelinen noktada – dikkate alınacağını umarak – açıklama yapma gereği duymaktayız. Sürekli Avrupa’nın en iyi ligi olarak lanse edilen – ki bununla hepimiz çok gurur duyuyoruz - ve dünyanın en iyi oyuncularının yer aldığı, adı SÜPER lig olan Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nde her hafta başka bir hakem faciası yaşanıyor. Kadın Basketbol Süper Ligi kulüplerinin her hafta dile getirdiklerini isyanları ve daha önce bu konuda yazılı olan sundukları talepleri henüz dikkate alınmasa da Türkiye Basketbol Federasyonu’nun ve hakemlerin eğitimi ile tayininden sorumlu mercilerin sesimizi duyması artık zaruridir.

Bir hakemin maçı yöneteceğini salona gelip düdüğünü boynuna astığında yanlı, kasti kararlar verebileceğine adı ne olursa olsun bir kulüpten veya antrenörden korkarak maç yöneteceğine inanmıyor daha doğrusu buna inanmak istemiyorum. Bu durumda demek ki Kadınlar Basketbol Süper Ligi maçlarında görevlendirilen hakemler, ligin seviyesine uygun maç yönetecek yeterlilikten çok uzak, ayrıca basketbol oyun ruhunu anlayabilecek seviyeye ve oyun kurallarını uygulama ve oyunu anlama bilgisine sahip değiller. Ben, her maç canımız yansa da dahi maçları yöneten hakemlere kızmaktan öte hakemler adına, yaptıkları akıl almaz – hatalar – için üzülüyor ve utanıyorum.

Ligin en üst sırasındaki takımdan şu an el altında bulunan takıma kadar herkes ciddi bütçelerle ve çok uzun zamandan beri ciddi çalışma ve emeklerle sahada mücadele etmeye çalışıyor. Ligde her maçın her takım için çok önemli olduğu bir galibiyetin veya mağlubiyetin çok büyük sıralama farkına neden olduğu ligde, hakemlerin sahada neden bulunduklarını unutmadan, her hangi bir isimden korkmadan, sahadaki her oyuncunun, kenar yönetimlerin ve kulüplerin verdikleri emekleri göz ardı etmeden, - hep söz edilen – o meşhur faul standardını yakalayarak ve bunu çalınan faul sayılarını eşitlemeye çalışmadan koruyarak, oyun kurallarını bilerek ve oyun ruhuna saygılı olarak ve bana göre en önemlisi de vicdanlı bir şekilde maç yönetmelerini istiyoruz.

Geçen hafta oynadığımız BGD maçında yaşanan, ister istemez kasıt sorusunu akla getiren hakem hatalarının ardından Galatasaray maçında gördük ki, bu durum düzelmek yerine daha da kötüleşiyor. Biz, maçları sahada iki takımın oyuncularının mücadelesi sonucunda kazanmak veya kaybetmek istiyoruz, hakemlerin gerek oyunculara gerek kenar yönetime karşı olan anlaşılmaz tutumları ve verdikleri hataları kararlarla maçın önüne geçmelerini ayrıca maçın sonucuna etki etmelerini istemiyoruz. Eminim ki bu, bütün takımların da isteğidir. Galip gelinse de dahi kimse galibiyetinin de bu gibi hatalarla gölgelenmesini istemez.

Bu zamana kadar kulüplerin sesini duymamakta ısrar eden Türkiye Basketbol Federasyonu ve Hakem komitesi, umarım bundan sonra ilk önce bu seviyeye çıkarmaya karar verdikleri hakemlerin yetkinliğini ölçmede, daha sonra eğitimleri konusunda biraz daha özen ve dikkat gösterir ve son olarak da sürekli övündüğümüz Süper Lig maçlarına uygun atamaları yapar." 


Basketfaul