Galatasaray Dergisi’nin 151’inci sayısı bayilerdeki yerini aldı. Kasım ve aralık aylarını birlikte kapsayan 151’inci sayının kapağında, Galatasaray’ın yeni teknik direktörü Mustafa Denizli yer aldı.

23 yılın ardından sonra yeniden Florya'ya gelen ve Galatasaray’ın başına geçen Mustafa Denizli’nin kariyer basamaklarına yer verilen dergide, deneyimli teknik adamın merak edilen soruları yanıtladığı kapsamlı bir söyleşi de yer alıyor. Galatasaray dergisinden Selin Babacan ve Avi Albohayre’nin sorularını cevaplayan Denizli’nin mesajlarından öne çıkan satır başları ise şöyle:

Galatasaray'ın başında iken daha önce ortaya koyduğu performans kadar söylemleriyle de adından söz ettiren Teknik Direktör Mustafa Denizli, "Galatasaray’ın genlerinde pes etmek yok, sıkıntıları aştığımız zaman camia gerçek mutluluğu yaşayacak." diyerek, şu ifadelere yer verdi:

"Ben burada emekleyerek başladım ve yürümeyi öğrendim. Sonrasındaki bütün aşamaları camia da ülke de biliyor. Dolayısıyla bu tür yaşanmışlıkların olduğu bir yerde tekrar bulunmaktan tabii ki çok mutluyum. Gönül ve fikir birliği olarak olumlu bir yüzdenin hakkımda olumlu düşünmesi çalışmalarım için olabilecek en büyük destek. Bu dönüş inşallah benim de camianın da düşündüğü gibi devam edecek. Zorlu dönemler her zaman yaşanır. Şu an da ufak tefek sıkıntıların yaşandığı bir dönem. Bunları aştığımız zaman, hem biz hem de camia o mutluluğu fazlasıyla yaşar.

Kimse endişe etmesin. Futbolun her saniyesi, her dakikası çok şeylere gebedir. Neyin ne olacağını hiç kimse kestiremez. Ben şuna bakarım; son baz aldığım maçlar itibarıyla baktığım zaman, o maçlardan farklı olarak burada herhangi bir artı var mı? Zaten belli eksiklerimiz vardı. Kasımpaşa maçının belli bölümlerinde takım ve futbolcularım adına belli artıları çıkartabiliyoruz. Bu yeterli mi? Asla, söz konusu bile değil. Oyunun bir bölümünde tempo yapabilen, tek toplarla çıkabilen, çabuk atak yapan bir takım da vardı, rakibe bu imkanı veren bir takım da. Hiç kimse endişe etmesin. Biz bu yarışların yıllarca içinde olduk. Ne gerilere düştük, ne önlere çıktık. ‘Her şey ayakkabılar toplanırken belli olur’ diye bir laf vardır. Ligin yaklaşık üçte birlik bir bölümünü geride bıraktık. Önümüzde 21 haftalık bir süreç var. 13 haftada ortaya bir tablo çıktı. Bu tablo 13 haftada böyle ortaya nasıl çıktıysa, 21 haftada çok daha farklı bir şekilde değişir."

Bu yolun renginin de, keyfinin de kendileri olduğunu belirten Mustafa Denizli, sendeleseler de düşmeyeceklerini ifade ettiği açıklamalarına, "Bu yarışa başladığımız zaman sendeleyebiliriz ama düşmeyiz. Şu an hafif bir sendeleme dönemindeyiz ama bizim için çok önemli değil. Düşmeyiz, düşürtemezler. Burada düşmemeye alışan bir gen, bir yapı var. Bunlar büyük sorunlar değil." ifadeleriyle devam ederek, şu cümleleri kurdu:

"Birtakım çalışmaları geride bıraktık, önümüzde devam ettiğimiz bir yol var. Bu yolda bizsiz kimse yürüyemez. Bu yolun rengi de, keyfi de biziz. O sıkıntıların ortadan kalkması için tecrübem, yüreğim ve hatta kendimle ilgili hiç beklemediğim, son yıllarda yapmadığım fiziğim de var. Ben antrenmanlara fiziken katılmam. Bir hareket yapılacaksa onu yardımcılarım gösterir. Fakat burada kendim yapıyorum. Bu beklemediğim, spontane bir hadise. Son çalıştırdığım birkaç kulüpte futbolcuya sadece teorik olarak anlattım, pratiğe hiç girmedim. Burada asistanıma şu hareketi göster diyeceğime, kendim gösterme ihtiyacı hissettim.

Oyuncularıma gelince onlara fırsat vereceğim. Tercihler, durumdan ortaya çıkar. Eğer burada bizimle beraber olan varsa, bunun ne zaman başladığı çok önemli değil. Hayat fırsatlarla dolu değildir, fırsatlar insanlara bir veya birkaç defa gelir. Eğer fırsatları şansa çeviremezseniz, o fırsatlar bir daha size gelmez. Bunu birebir yaşamış birisi olarak söylüyorum. Benim Galatasaray’a gelmem, Galatasaray camiasının bu imkânı bana vermesi, bu kapıyı açması bir fırsattı. O gün yönetim; 'Al oğlum, sana bir fırsat veriyoruz. Bunu şansa çevirirsen yürürsün, çeviremezsen geldiğin yere gidersin' dedi. İşte ben de futbolcularıma bu tip fırsatlar vereceğim. Bu fırsatları bulanlar, şansa çevirirse devamlılık sağlayacaktır. Ben sadece onlara imkan yaratırım. Bu imkanı kullanmak ya da kullanmamak onların elinde."

"TAKIMLA YAKIN TEMASI KENDİM KURMAYI TERCİH EDİYORUM"

Takımın başına geldiği günlerde kimlerle çalışacağı, yardımcılarının kim olacağı da tartışılan tecrübeli teknik adam bu konuyla ilgili sorulan bir soruya ise "Yardımcı ihtiyacım olur mu şu anda bilemiyorum. Takımla yakın teması kendim kurmayı tercih ediyorum. Buradaki sayısallığı mümkün mertebe şu dönem azaltmak istiyorum. Daha konsantre olmaya ihtiyacımız var. Çalışmak ve ekip oluşturmak başka bir şey. Bunları ancak zamanla tespit edebiliyorsunuz. Şu anda sayısal olarak bir eksikliğimiz olsa da herhangi bir sorunumuz yok. İleride böyle bir ihtiyacımız olursa yönetime zaten bildiririm. Olabilir de ama şu anki geçiş döneminde böyle olmasını istedim." diye cevap verdi.

Futbol bir egzersiz işi olduğunu ve oyuncu havuzunun da genişleyeceğini vurgulayan Mustafa Denizli, "Kafamda bazı oyuncular hakkında birtakım pozisyon değişiklikleri var. Ama bu teorik olarak kafamda. Onu burada pratikte görmem lazım. Gel bunu böyle yap diyemezsiniz. Futbol egzersiz işidir. Onları burada gördükten sonra o fikrin bende pekişmesi gerekir. Doğru düşünmüşüm, ben bunu maçta uygularım diyebilmeliyim. Ama dediğim gibi önce bunu antrenmanda görmem lazım. Sadece benim değil, arkadaşlarıyla birlikte bunu görmeleri ve hep birlikte yaptıklarından emin olmaları gerekli." dediği açıklamalarına şu ifadelerle devam etti:

"Takımların en önemli güçlerinden birisi kulübeleridir. Şu anda elimizdeki tüm futbolculardan istifade edemediğimiz bir dönemdeyiz. Dört tane istifade edebileceğimiz oyuncudan yoksunuz. Bunların içine Hamit’i de ekleyebiliriz. Oyuncu havuzumuz şu an içi dar fakat ilerleyen dönemde daha da genişleyecek."

"AVRUPA KUPASI İNŞALLAH TEKRAR NASİP OLUR"

Galatasaray'ın bu ülkeye futbolda bir Avrupa kupası getirmiş takım olduğunu da belirten Mustafa Denizli, "Galatasaray’ın yeri Avrupa’dır. Galatasaray kendi içinde ne kadar iddialıysa, çıktığı uluslararası arenada da ne denli iddialı olduğunu geri dönüp baktığınız zaman resmen ortaya koymuştur. Bu ülkeye bir Avrupa kupası getiren bir takımdır. İnşallah tekrar nasip olur bize." diyerek, gelşimiyle ve ulaştığı başarılarla ilgili de şu ifadeleri kullandı:

"Derwall’den ne öğrendim diye sorarsanız, dünyaları derim. Derwall benim hocam değil, okulumdu. Bazen bir şeye sinirlenince, kızınca sen benim ömrümü kısalttın derler. Derwall hoca benim yolumu kısalttı. Galatasaray’la birlikte. Derwall’i sabahtan akşama kadar konuşsam, hangi kelimeyi kullansam karşılığıdır. Bu meslek 'gel oğlum sana bunu öğreteyim' denecek bir meslek değil. Ben Derwall’e günde ortalama 12 tane soru sorardım. O da bundan çok mutlu olurdu. Hatta belki zaman zaman onun düşünmediği soruları sorardım. Belki onun için beni çok seviyor ve bana çok güveniyordu."

Türkiye'de hücum futbolu denince akla gelen ilk isim olan Mustafa Denizli, bu konuyla ilgili bir soru üzerine ise bu felsefesinden vazgeçmeyeceğini yineleyerek, şu ifadelerle devam etti:

"İnsanlar kendini başarıya götüren çalışmalardan asla vazgeçmezler. Ben o anlayışla başarıya ulaştım. İstesem de değiştiremem. Antrenör olarak bilirim de, futbolcu olarak hiç yaşamadım. Defans futbolu kolay futboldur. Çözümler daha kolaydır. Hücumda alternatifler çoktur. Ben hücumcuyum. Hücum futbolu sadece hücumcularla oynanmaz. Hücum futbolu bir felsefedir. Her türlü futbolcu tipiyle oynayabilirsin. Sen bir sürü hücum oyuncusuyla oynayabilirsin de oyun anlayışın defansiftir. O farklı bir şeydir. Ben deli miyim bana hayatın bütün kapılarını açan o felsefeden vazgeçeyim? Evet hücum futboluydu ama biz Galatasaray’la başarıya giderken yalnızca hücum futboluyla gitmedik, o gerçektir. Zaman zaman senden güçlülerle oynadığında daha farklı alternatifleri de ortaya koymak mecburiyetindesin."

İlk yarının sonunun yaklaştığı (3 hafta kaldı), şampiyonluk yarışında az da olsa Galatasaray'ın geride kaldığı (Lider Beşiktaş: 32 puan, 4. Galatasaray: 26 puan) tartışmalarının yapıldığı ortamda ara transferde kimlerin alınacağının sorulması üzerine ise Denizli, "Transferleri ihtiyaçlar belirler." diyerek, şunları söyledi:

"Transferleri ben gerçekleştirmem, ihtiyaçlar gerçekleştirir. Ben ihtiyaçları tespit ederim, onun üzerine de uygulamayı ortaya koyarım. Şu anda böyle bir zamanım olmadı ama ilerleyen günlerde belki olabilir. Tabii ki boş gelmedim, kafamın içinde birtakım şeyler var ama bir de kendim göreyim, değerlendireyim. Bu süreç içinde belki farklı bir ihtiyaç ortaya çıkacak."