Süper Lig ekiplerinden, Fraport TAV Antalyaspor'un Futbol Sorumlusu Nuri Şahin ile Medipol Başakşehir'in Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, Burdur'da düzenledikleri basın toplantısında bir araya geldi. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, 2 başarılı takımı Burdur'da ağırladıkları için mutlu olduklarını söyledi ve bundan büyük onur duyduklarını ifade etti.

Antalyaspor Futbol Sorumlusu Nuri Şahin, şöyle konuştu;

"Kamp alanı çok iyi ve gelişmiş durumda. Ben gelecek senenin sözünü de şimdiden verebilirim. İmkanlar çok iyi, oyuncularımız da gayet memnun. Transferler konusunda çalışıyoruz. Aramıza katmak istediğimiz oyuncular var. Ayrılacak ve ayrılanlar da oldu. Antalyaspor'u gelecek sezon en iyi yere taşımak için her takım gibi biz de transfer yapıyoruz. Her konuda olumlu ilerliyoruz. Sabırlı olmalıyız"

"BİZ KENDİMİZİ FUTBOLA ADAMIŞ İNSANLARIZ"

Nuri Şahin, "Futbolcuyken yaz dönemlerinde aldığım eğitim sayısı çok fazlaydı. İnanılmaz eğitimlere gittim ve kendimi geliştirmeye çalıştım. Antrenmanlar bitince teknik direktörlere 'Bunu neden yaptınız' ya da 'yapmadınız' diye sordum. Ben kendimi geliştirmek istiyorum ve 5 senedir zaten hocalık yapıyorum. Elimde belge olmadan yapıyorum belki ama 5 senedir yapıyorum. Almanya'da 9'uncu ligde hocalığa başladım. Ben bunu çok fazla dile getirmiyorum ama kendimizi geliştirmeye ve Türk futboluna katkı vermeye çalışıyoruz. Eleştirilere her zaman açığım ama 5-6 yıldır lisanslarımı yapmaya çalışıyorum. Ben futbolun içinde kalmaya çalışıyorum. Biz kendimizi futbola adamış insanlarız, Türk futbolunu temsil etmek için adamış insanlarız. Biz bunu yaparken risk de aldık. Ben bir sabah kalktığımda oyuncuydum, bir sabah da hoca olarak kalktım. Takımı da çok riskli bir dönemde aldım. Hocalık kariyerim başlamadan da bitebilirdi. Futbolu çok seviyorum. İçinde olmayı çok seviyorum" dedi.

Sözlerine ek olarak Emre Belözoğlu için de Türkiye'yi en iyi temsil edenlerden biri olduğunu söyleyerek, "Bu başarıyı teknik direktörlükte de yapacağından hiç şüphem yok ve sayılacak çok fazla insan var. Allah inşallah emeğimizin karşılığını verir. Türk futbolu ve takımlarımız da inşallah en iyi yerlere gelir" diye ekledi.

TÜRK-YABANCI AYRIMI DEĞİL İYİ-KÖTÜ OYUNCU AYRIMI YAPILMALI

"Oyuncu ya iyidir ya kötüdür. Biz yeri geldiğinde 6 yabancıyla, yeri geldiğinde 7 Türk oyuncuyla oynadık. Hiçbir zaman bu konuda 'Türk oynatayım, yabancı oynatayım' diye bakmadım. Benim için ya iyi oyuncu ya kötü oyuncu vardır. Alt yapıdan gelen oyunculara bakacak olursak, Doğukan Sinik, Bünyamin Balcı gibi değerlerimiz var" dedi.


"TÜRK GENÇ OYUNCULARI OYNATMAKTAN GURUR DUYUYORUM"

"Biz pozitif iki kişiyiz. Türk genç oyuncuları oynatmaktan gurur duyuyorum. Çok da istiyorum ve oynatmaya da çalışıyorum. Biz altyapıda sorunumuz olduğunu kabul etmeliyiz. Oyuncularımız A Takıma geldiği zaman daha hazır gelmek zorunda. Herkes Barcelona'yı örnek gösteriyor. İşte Xavi, İniesta ve Sergio Busquets, hepsi alt yapıdan çıkıyor ama onların gördüğü ve aldığı eğitim arasında dünyalar kadar fark var. Bunu kabul etmek zorundayız. Bu konuda TFF, ülke olarak, hepimiz bir araya gelerek seviyeyi nasıl atlayabiliriz, oyuncular A Takıma nasıl daha hazır gelebilir. Onlar ne kadar hazır gelirse bizim için o kadar iyi olur. Luiz Adriano ve Fernando gibi oyuncular gelecekse kapımız her zaman açık. Onlar benim genç oyuncularıma seviye atlatır. Onlar genç oyunculara örnek olur. Eğer Luiz Adriano 35 yaşında her idmandan 1 saat önce salona giriyorsa bu bir örnek olur. Buraya gelip yatacaksa biz kabul etmeyiz. Altyapıya daha çok yatırım yapmalıyız. Sadece futbol oynamakla olmuyor. Bununla olsa her turnuvada başarılı olurduk."


"İNANILMAZ BİR SERİ YAKALADIK"

"Kulüp içinde başkanımızla futbol şubemizle konuştuğumuz zaman her zaman ayaklarımızın yere sağlam basması gerektiğini ve bundan 5-6 ay önce bulunduğu durumdan nasıl çıktığımızı ve oradaki durumumuzu da bilerek davranmamız gerektiğini düşünüyorum. Ben teknik adam olarak ilk günden itibaren takımıma şunu söyledim. Biz hiçbir maça kaybetmek için ya da beraberlik için çıkmayacağız. Onun sözünü verdim. Bu bizi nereye taşır onu bilmiyorum. Çok iyi bir takım olduğumuzu düşünüyorum, çok iyi bir aile ortamı olduğunu düşünüyorum. Aramıza katılacak oyuncularla da seviyemizin yükseleceğinden eminim ama bu her maçı kazanacağımız anlamına gelmiyor. Çok inanılmaz bir seri yakaladık. Bu serinin negatif anlamını da yaşadım genç teknik adam olarak. 8 hafta maç kazanamadık. Şükürler olsun o günleri de yaşadım. Şimdi bunu söylemesi rahat oluyor 16 maç seriden sonra ama hiçbir maça 'Bugün de 1 puan alırsak iyi olur' diyerek çıkmayacağımızın sözünü verebilirim" 


"EN BÜYÜK HAYALİM DORTMUND'DA TEKNİK DİREKTÖRLÜK"

"Emre hocamın, benim, diğer teknik adamların hayalleri var. Ben olabildiğim kadar iyi bir hoca olmak istiyorum. Olabildiğim kadar insanlara dokunmak istiyorum. Tabi ki hayallerim var. Ben çok büyük bir Borussia Dortmund taraftarıyım. Nasıl ülkemizde insanlar Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe, Trabzonspor taraftarıysa ben de inanılmaz büyük bir Dortmund taraftarıyım. İnşallah Allah nasip eder bir gün o stadyumda bir maç olsa bile solumda o sarı duvarı hissetmek istiyorum. En büyük hayalim bu"
 

Medipol Başakşehir Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, şöyle konuştu;

"Devletimizin spora ve sporcuya verdiği destekle muasır medeniyetler seviyesine ulaşabiliriz" dedi ve ekledi "Oyuncularımız kendilerini fiziksel ve mental olarak maçlara hazırlamaya çalışıyor. Bizim için önemli bir süreç kampın ilk etabı, daha sonra hazırlık maçlarıyla tamamlayacağız. Şu an için istek ve arzudan gayet memnunum" 

"BU SERÜVEN FUTBOL OYNARKEN BAŞLAMIŞ BULUNDU"

"Burada Nuri Şahin var. O daha internasyonal, ben daha Türkiye'de yetişmiş biriyim. O internasyonal seviyede, hem oyuncu olarak tecrübe edinmiş hem de çok daha değerli teknik direktörlerle tecrübe etmiş. Ben de 8 yıl yurt dışında oynadım. Çok değerli teknik adamlarla çalıştım. Bizim için eleştirel oluyor, özellikle Nuri Şahin ve benle ilgili olunca. Biz futbolu bırakır bırakmaz bu görevi bize layık gördüklerinde aslında bizim hazırlığımız vardı. Ben Türkiye'de futbol oynarken 2002 Dünya Kupası sonrası hak edilmiş bir şekilde UEFA'nın A lisansı bize verildi. UEFA'nın A lisansında güncellemeler yapıldı. Ben bütün futbolcu arkadaşlarım tatil yaparken hepsine katıldım ve lisansımı aldım. Aynı şekilde futboldan sonra teknik adam olmaya karar verdiğimde çalışmış olduğum teknik adamlardan elimden geldiğince o notları almayı, oynatmak istediğim oyunun verilerini almaya gayret ettim. Bu serüven futbol oynarken başlamış bulundu. İnsanların bunu anlaması gerekiyor."

"EN BÜYÜK HAYALİM TEKNİK DİREKTÖR OLMAKTI"

"Yeni nesil teknik direktörler birbirimize destek vererek, sahada rekabetçi olan ama birbirini geliştiren yapıya bürünmek zorundayız ki ülkemizi Avrupa'da temsil eden kabiliyette genç nesil teknik direktörler olalım. Futbolcu olmak nasıl bir kaderse, bizim hayatımızdaki en büyük tutku futbol topuysa, futbolculuğumda da en büyük hayalim teknik direktör olmaktı. Bunun için kendimizi geliştireceğiz"


"YABANCI OYUNCULAR KENDİLERİNİ ADAYACAKLARSA BAŞIMIZIN ÜSTÜNDE YERLERİ VAR"

"Ülkemize gelmiş değerli yabancı oyuncuların Türk futboluna çok şey kattığına inanıyorum. Büyük oyuncular gelecekse ve Türk futboluna hizmet etmeye şiar ettiyse ya da kendilerini futbola adayacaksa başımızın üstünde yeri var. Ben yabancı oyuncu sınırlamasını doğru bulmamakla beraber, oyuncu getirme konusunda kriterlerimiz olması gerektiğine inanan bir futbol adamıyım" dedi.


"FUTBOLCUNUN GENCİ YAŞLISI YOK AMA GENÇLERE YATIRIM YAPMALIYIZ DİYE DÜŞÜNÜYORUM"

"Futbolcunun genci yaşlısı yok ama gençlere yatırım yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda eğitimci eksiği olduğunu düşünüyorum. Bunu geliştirmesi gereken kurum da TFF'dir. Aynı zamanda Türk sporcularını bulundukları konumda değerlendirirsek, futbolu merkezine koyması gerekiyor. Bununla beraber şapkamızı önümüze koymalıyız. Avrupa'da yıllarca futbol oynadım. Onların gerisinde olduğumuzu kabul edeceğiz. Bu onları geçemeyeceğimiz anlamına gelmiyor ama bu bir yapılanmayla olabilir. Yabancı oyuncular geldiğinde siz de burada çalışansınız ve en iyi oyuncularla çıkmak zorundasınız. İyi oyuncu Türk mü yabancı mı ayrımından daha ziyade takıma kim daha fazla fayda verecek ona bakmalıyız. Hedeflerimiz doğrultusunda bazen öyle kararlar alıyoruz. Elimden geldiğince Türk oyuncu oynatmak istiyorum."