Türk futbolu birçok yıldız isimlere ev sahipliği yaptı. Georghe Hagi, Alex de Souza, Ariel Ortega, Franck Ribery, Didier Drogba, Demba Ba ve daha niceleri... Ancak bir isim daha var ki Türk seyircisinin hem gözüne hem de kulağına hitap ederek adeta bir fenomen haline geldi. Brezilya vatandaşı olarak 2007'nin ağustos ayında Türkiye'nin kapısını çalan Andre Moritz döndüğünde bir Türk'ten daha fazlası olarak veda etti. Veda kelimesi sizleri yanıltmasın çünkü hala daha bir kolu Türkiye'de Moritz'in...





Twitter'da sempatik konuşmaları ile fenomen haline gelen Moritz ile Medyahaber.com olarak küçük bir söyleşi yaptık.

SORU: Geçtiğimiz sezonlarda Türkiye'de forma giydin ve kısa sürede futbolculuğunun yanında sevilen bir insan olarak fenomenleştin. Bunu neye bağlıyorsun?

Andre Moritz: Öncelikle ben sosyal medyada ve gerçek hayatta aynı insanım. Herkes mutlu olsun isterim, Diğerlerine iyilik yapmayı seviyorum. Dürüst ve gerçekçi bir insanım ve sanırım bu yüzden insanlar beni seviyor.

Daha önce Türkiye'de Kasımpaşa, Kayserispor ve Mersin İdman Yurdu'nda forma giyen Moritz'e Türk futbolseverlerin merakla beklediği o soruyu da sorduk.

SORU: Bu kadar sevildiğin bir ülkeye geri dönmeyi istiyor musun? Herhangi bir teklif aldın mı? Gelirsem de şu takımda oynarım dediğin bir takım var mı:?

Andre Moritz: Tabiki de dönmeyi düşünüyorum. Türkiye'yi gerçekten çok seviyorum güzel hatıralarım var orada. Teklif aldım mı diye soracak olursan evet birkaç yerden teklif aldım. Sana şöyle bir örnek vereceğim; Kayserispor'da oynarken profesyonel futbol hayatımın en kötü performansını sergiledim. Üzülüyorum çünkü Kayserispor'a isteyerek gitmiştim. Oradaki yaşam şartları beni çok zorladı moralim fena halde bozuktu. İstanbul'a kendimi daha yakın hissediyorum Kasımpaşaspor'da oynarken iyi bir performans sergiledim kariyerimin en önemli yıllarıydı en büyük parçası da diyebilirim. Birgün dönersem Kasımpaşaspor'da oynamayı isterim.

3 büyükler ile ilgili sorumuza...

Andre Moritz: Benim futbol stilim büyük takımlara da yakışır.

Röportaja burada bir mola vererek bilmeyenler için şunu söylemek istiyorum. Andre, harika Türkçe konuşuyor olabilir ancak bazen ufak tefek hatalar da yapmıyor değil. Mesela onlardan bir tanesi, çok fazla bilgi vermek istemiyorum detaylarını kendisinden dinleyin istiyorum. Sadece küçük bir fotoğraf ile özetleyeceğim...




SORU: 3 sene önce bir twit attın ve sosyal medyada olay oldun. Bu konuda neler söylemek istersin, nasıl gelişti?

Andre Moritz: O zamanlar bir sakatlık yaşamıştım. Doktorum bana dinlenmelisin dedi yürümek kesinlikle yasaktı. Bana yardımcı olabilecek, evime yemek yapacak, bir kadın lazımdı. Ama malesef benim çat pat Türkçe başıma iş açtı ve komik bir durum ortaya çıktı. 3 sene geçti ve herkes bana hala "Neden silmiyorsun o tweetleri" ya da "Niye silmedin daha" diye soruyor. Cevabım şu çünkü kötü bir niyet yok orda, sadece dili az bilmemden dolayı yanlış bir telaffuz var.

Demin de bahsettiğim gibi Andre'nin sağ kolunda bir Türk bayrağı var...

SORU: Sağ kolunda bir Türk bayrağı var bu bizi çok mutlu etti. Peki ülkende veya yakın çevrende bu nasıl karşılandı?

Andre Moritz: Türkiye'ye geldiğim zamanlarda o kadar güzel bir atmosfer vardı ki çok sevdim ülkeyi. Ne yapabilirim diye düşündüm birkaç ay ve ardından bu geldi aklıma. Zaten Türküm diyordum ve bunu yaparak sevgimi de göstermek istedim.

Moritz'in Türkiye macerası ne yazık ki Türkiye'ye gelmesinden 5 yıl sonra bitti. Bir sonraki adresi İngiltere'nin Crystal Palace takımı oldu ve son olarak da Tayland takımlarından Buriram United'ın formasını terletiyor.

SORU: Andre, Türkiye'de ve İngiltere'de top oynadın, sence iki ülkenin futbol anlayışı bakımından ne gibi farklar var?

Andre Moritz: İki ülkenin futbol yapısına baktığımız zaman bence arada çok fark var. İngiltere'de çok taktikle oynuyorlar ve herkesin sahada bir işi var bu taktikten bir an olsun şaşmıyorlar. Ama Türkiye'de taktik çabuk değişiyor, maçı kazanıyorsan veya kaybediyorsan taktiğiniz bir anda değişebiliyor. Çok fazla koşmalısınız... İngiltere'den farkı tam da bu İngiltere'de ne olursa olsun bir plan var ve ona sonuna kadar uyuyorsunuz.


Andre Moritz bu paylaşımı Sultanahmet saldırısının hemen ardından yaparak tepkisini ortaya koymuş ardından bir takipçisi ile tartışmıştı. haber için tıklayınız

Andre Mortiz: Hayatını kaybeden insanlar için çok üzgünüm. Terör ile ilgili ne diyebilirim ki... Gerçekten çok üzücü bir şey masum insanlar hayatını kaybediyor ve ben de tepkimi dile getirdim.

SORU: Bizler seni yabancı değil de Türk olarak kabul ettik kendini Türk olarak görüyor musun? Bir de sevdiğin türk yemeklerini söyler misin?

Andre Moritz: Ben hem Brezilyalıyım hem de bir Türküm. 5 sene Türkiye'de yaşadım, Türkçe biliyorum elbette mükemmel bir Türkçe değil ama en azından muhabbet edebiliyorum. Türkiye'de iken Türk vatandaşlığına geçmek istedim beni araştırdılar ama malesef olmadı. Her zaman aynı şeyi söylüyorum bir gün Brezilya bana kapılarını kapatırsa kesinlikle İstanbul'da yaşayacağım. Yemek olarak da çig köfte ve baklavayı çok seviyorum.

Son olarak sosyal medyada sorulan Hagi mi? Alex mi? sorusuna neden Alex dediğini soruyorum Moritz'e çünkü Twitter'da tepki çekmişti özellikle Galatasaraylı taraftarlardan. Şimdi onun ağzından dinleyelim...

Andre Moritz: Yani Fenerbahçeliler Alex diyor, Galatasaraylılar Hagi diyor bundan daha doğal bir şey yok. Ama bana sorulduğunda ben Hagi'yi izlemedim sadece 94 Dünya Kupası'nda izleme fırsatı buldum. O yüzden izlediğim ve beraber karşılıklı maç yaptığım Alex'i seçtim. Bana hep soruyorlar Pele mi? Maradona mı? Ben hep söylüyorum Brezilyalı Ronaldo ( El fenomeno) Çünkü Ronaldo'yu izledim, Pele ve Maradona'yı izlemedim. Yani kısacası karar verebilmek için gözlerimle görmüş, izlemiş olmam gerekiyor bu bakımdan lütfen bana kimse kırılmasın. İkisi de efsane izleyenler seçimlerini yapsın. Alex - Hagi ya da Hagi Alex (gülüyor)

Medyahaber.com - Ercan Ertan Röportaj